‘’Ölümün / en asi / senfonisiydi / yalnızlığın
ve çok sonra / duydun!
acıttın / ve incittin kendini
martılarla / ağladın
kanı donmuş / canı yanmış
ruhundaki / eski bir ateşle
Bütün suları / bıçaklanmış / yaralanmış
Bir deniz gibiydi / gözyaşların
Bütün geceye / ağlayıp durdun.
Bütün acılar / yüzüne çalıyordu
Bütün yüreğim / sana yanıyordu.
Devşiremediğim sitemlerle yaşarım hala
Kah ardından yitirilmiş yağmurlar düşer
Yanık kimsesiz bağrıma
Kah esrarlı bakışlarında
Düğümlenen gizli sözler
Ve besteler ekledim
Duydum ki mutlusun!
hayatı feriştahlar gibi sevmişsin,
neyine katlanıyorsun ki hayatın?
sanki kendini göklerin prensesi mi sanıyorsun!
Hayata sevinçle bakıyorsun;
Bırak hatıraları kalbinin kafesinden,
Tutamazsın da zamanı sanrısıyla
O kandil yalnızlığın kadar gerçek
Hayatın leopar pençesinde hırpalandığın,
Suç senin günahı benim
Diyalektik bakışımlar kırp bana
dilediydin esefle biliyorum
gazabım olacak!
sayın tanrıya kalsa
azabım olacak
güruh ile sahih sözlerim,
yorgundum!
1.
hadi beni eksilt kendinden!
yüzünden düşürdüğün ısrarın hıncıyla
düğümlenen dilinin mühründen,
önce gözlerimden başla
ışığını al gözlerimin
Babasız Tüm Çocuklara;
Buradayım;
Yüzümün sûruna üfleyen
Kem sözlerde
🪞
birisi aynayı kırdı;
aynanın oylumunda ben
dışında sen!
aynanın kalbi mi olur demeyin!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!