hele dursun beri şu nur yüzünün nakışlar
aşığı deli eder çeşminin o bakışlar
didarın mübtesim ile adeta müptela
itici gelme mümkün ise oda aptala
palanın baskısı altı daimi bir beden
mi? aceba seni böyle hüzün ıssı eden
nede şirin gözün içi bebeğin nazarı
geri kor songül ülkü ile gönül yazarı
zarına olsa bir ara kulağı misafir
beraber ağlamasın senle kesinkes kafir
firaunmu o kişi nalanına lakayıt
yada olmadı yitik aklına mukayyit
eğitim memleketin en başta poroblemi
çözümse bu gıravat boyna bağlı iplemi
şu adamki cehalet ölçüsü tanımına
seni örnek veriyor eşi dost hanımına
o kadına iyi baksan gözü bebeğine
adeta benziyor afgan tazı şebeğine
yine gelsen aleme nur dağıtır o çeşim
iman eder mecusi der bu benim güneşim
şımarık çocuğun en büyük emeli binme
meram anlatılamaz ona gerekse inme
çekinirmi biraz fazla için dalaşmaktan
mahrumiyet nede kötü senle dolaşmaktan
eşine raslamadım yıldırımla ateşte
ne kadar hızı yavaşsada çok rahat işte
temaşa et bulunur anca padişah tahtı
tesadüf olmalı kurulma ya ki güldü bahtı
tevazun vermeyip izin söylemesen bile
yuların bağlı olacak semada zembile
bileni bilir a karagözü nemli ceylan
yaylanıp yürüyüşün tek benzeri küheylan
aylar oldu binemedik o sırtın semere
şehir adamda komaz bir ademi emare
arada belgeselin izlenimi görürüz
yaşaran gözleri hep mendil ile bürürüz
ozan eder kişiyi kirpiğin yaş süzülür
uğruna nice şiirler yazılıp düzülür
bilinir dünyada menendi yok o gözlerin
neye yarar aşık dökse güzel sözlerin
sine soğurmu sana yazma ile makale
dikkat et kendine yem olma kurda çakale
çalamasamda kapını elimde yasemen
sana yazdım nacizane işbu çeşminamen..
Kayıt Tarihi : 29.11.2009 23:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!