Çeşme Destanı Şiiri - Mehmet Erdoğan 3

Ruhuma billurdan kevser sundun sen,
Aktıkça ruhumu bahar eyledin.
Çöl gibi gönlümü ederken gülşen,
Daima tesnimle şarkı söyledin.

Sen ne güzel evdin, Kur'an okunan,
Kalblere bir dava aşkı dokunan,
Seni sıradan yer, sanardı sanan,
Sen bir cennet idin, evet öyledin.

İçirdin ruhuma ab- ı hayatı,
Nikabı kaldırdın sundun mematı,
Ardında gördüm ben yari, mehtabı,
Hakk'a aşık ettin; beni neyledin.

Çeşme seni nasıl unuturum ben,
İbrahim, Süleyman, Şükrü idin sen,
Muhammed ve Ali, Mehmet, Recep'tin,
Bizler için firdevsleri peyledin...

Alaaddin idin, bazen Ejder'din,
Bazen Said idin, bazı Münir'din,
Bize fetihlerden muştular verdin,
Sazını Mevlana gibi ney'ledin.

Ruhuma billurdan Kevser sundun sen,
Aktıkça ruhumu bahar eyledin.
Çöl gibi gönlüme sunarken gülşen,
Daima cibrille hakkı söyledin..

* Bu şiire başladım, mahallede bir sünnet düğünü varmış. İlahiler ve Kur'an aynı anda başladı, şiir bitti aynı anda kesildi hepsi de. Ben dedim tesadüf olabilir. Bir saat sonra şiire bir dörtlük ekleme ihtiyaç hissettim. Unuttuğum bazı isimler vardı yad edilecek. Tam bu dörtlüğü yazmaya başladım yine Kur'an ve ilahiler başladı. Dörtlük bitti yine hepsi kesildi. O zaman anladım ki bu iş tesadüf değil. Bir zat var bizi takip ediyor. Hatta yazılarımı nokta nokta biliyor. Şiire çıngıl koyuyor, ilahi ve Kur'an'ı adeta arka fona koyuyor ki şiir daha iyi aksın, manevi destek olsun ve hem yazanı o günlerin hayırlı günler olduğuna tam inansın, hem de okuyanlar daha derin hissetsin. Bir de o günleri bir daha yaşamak için tekrar şevke gelip hamle yapsınlar. Selam ve sevgiler yârenlerim. 16. 20 pazar. 24 temmuz 2022