Çeşme başını tutmuş, zalim devler su vermez
Gaye: Bir altın nesil yanacak, kavrulacak.
Kendileri düşecek, kazdıkarı çukura
Elbet bir gün onların, külleri savrulacak!
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Ali Erkan Kavaklı
Anayasa Mahkemesi ve YÖK demokratikleştirilmeli
Anadolu insanı kaygılı. Öz yurdunda garip olmanın ıstırabını yaşıyor. İktidar, meslek liselerinin önünü açamıyor, inancı gereği başını örten kızlarımıza uygulanan ayırımcılığı önleyemiyor. Birçok insanın sisteme inancı kayboluyor. Kimi seçersen seç, yasaklar devam ediyor.
Demokrasi, tiyatro gösterisine dönüşüyor.
Halk parlamentoyu seçebiliyor. İstediği partiyi hükümet yapabiliyor. Fakat sistem içinde demokratik olmayan kurumlar var. Bunların başında Anayasa Mahkemesi, YÖK, Danıştay, Yargıtay, valilik ve kaymakamlık kurumları geliyor.
Halk, Meclis'i değiştiriyor, ama bunları değiştiremiyor.
Anayasa Mahkemesi üyeleri, halk tarafından seçilmiyor, cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Halk Meclis'i değiştirip kendi iradesi doğrultusunda bir hükümet seçti, fakat cumhurbaşkanı değişmedi, halkın isteğine tamamen ters kararlar alıyor.
Anayasa Mahkemesi üyeleri, Meclis tarafından atanmalı. Halk iradesi yargıda da belirleyici olmalı.
Aynı şekilde YÖK üyeleri de tamamen Meclis tarafından belirlenmeli. YÖK'ün oluşumu demokratikleştirilmeli.
Bu iki kurum, Meclis'in ve milletin isteğine direnmekten başka bir irade sergilemiyor.
Meclis, başörtülü kızlarımıza uygulanan ayırımcılığı ve haksızlıkları giderici bir düzenleme yapsa gidip Cumhurbaşkanı ve Anayasa Mahkemesi'ne takılıyor. Anayasa Mahkemesi'nin yorumlarına dayanarak üniversitelerde, kamu kurumlarında ayırımcılık uygulanıyor.
Hükümet, meslek liselerinde okuyan öğrencilere uygulanan katsayı adaletsizliğini gidermek için bir adım atsa YÖK'e tosluyor.
Bu kurumların oluşumu demokratik değil. Demokrasilerde egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. İktidar olmak isteyenler, gücünü halktan alır.
Meclis, bu kurumları demokratikleştirmeli. Aksi halde halkın iradesi adalet mekanizmasına yansımaz, halkın seçtiği Meclis ve hükümet, insanımızın mağdur olduğu önemli konularda eli kolu bağlı kalmaya devam eder.
Halkın % 78 gibi büyük bir ekseriyeti başörtüsü yasağı kalksın derken, Anayasa Mahkemesi üyelerinin yorumu dikkate alınarak kızlarımızın eğitim ve öğretim haklarının ellerinden alınması, ne demokratiktir, ne de insan haklarına uygundur.
'Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz' diyor Anayasa'nın 42. maddesi. Ama Anayasa Mahkemesi'nin yorumuna dayanılarak başını örten kızlarımızın eğitim ve öğretim hakkı engelleniyor. Kanun, kâğıt üstünde kalıyor. Üniversiteler, hatta liseler ve ilköğretim kurumları, Anayasa'yı çiğnemeye devam ediyor. Keyfilik sürüyor.
Her şey dönüp dolaşıp antidemokratik yapıya sahip kurumlarda düğümleniyor. Anayasa Mahkemesi ve YÖK üyeleri, Meclis tarafından seçilmediği takdirde 'milletin iradesi' bu kurumlara yansımayacaktır. Bu kurumlar, bazı konularda millet iradesini dikkate almayacaktır. Özellikle mahkemeler, 'Türk milleti adına' karar verirken, milletin iradesi dikkate alınmamış olacaktır.
Demokratik ülkelerde, güç ve yetki milletten alınır. Amerika'da valiler seçimle işbaşına gelmektedir. Almanya'da Anayasa Mahkemesi üyeleri, meclis tarafından belirlenmektedir.
Anayasa Mahkemesi ve YÖK üyeleri Meclis tarafından seçilmeli ve millet iradesi bu kurumlara yansıtılmalıdır.
Not: Bugün akşam 18.30'da Zonguldak'ta, Cumartesi 14.00'te Çaycuma'da Eğitim-Bir-Sen'in düzenlediği konferanslara katılacağım ve 'başarılı çocuk eğitimi'ni anlatacağım. Değerli okuyucularımız davetlidir.
Geçen hafta Antalya, Manavgat ve Kumluca'da, İstanbul-Bahçelievler'de konferanslar verdim. Aydınlar Ocağı'nda 'Türkiye'nin Bugünü ve Yarını' konulu bir konuşma yaptım. Eğitim ve kültür hayatımıza emek veren değerli dostlara, özellikle de Eğitim-Bir-Sen Antalya Başkanı Süleyman Gökçen'e, Aydınlar Ocağı Başkanı Nasuh Boztepe'ye, Eğitim-Bir-Sen Bahçelievler Temsilcisi Ali Çelik'e kalbî teşekkürlerimi sunarım.
Ali Erkan Kavaklı (18.04.2005)
[email protected]
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta