Geldim çeşmenin başına salkım söğütlerin altına.
Uzattım ellerimi dalına, ince zarif yaprağa.
Sıcacık sevgi dolu avuçlarımda okşadım, zarif ince yaprağı…
Senin ellerin gibi sıcacık tenin gibi.
Küçücük bir kuş kondu söğüdün dalına, aşk şarkıları söyledi bana, kulağıma…
Derinden sessizce…
Daldım kendimce hoş bir hülyalara, okşadım yaprağı nazikçe
Sıcacıktı avuçlarımda tıpkı senin ellerin gibi…
Eğildim söğüdün altındaki çeşmeye yavaşça, ellerimi ıslatıp gezdirdim,
Yüzümde dudaklarımda, aşk iksiri gibi içtim suyunu, kana kana doya doya…
Kayıt Tarihi : 23.8.2009 19:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çalıştığım şirkete staj görmek için bir üniversiteli öğrenci gelmişti. Okuduğu şehirde birine aşık olmuş öğrenci kızımız. Aşık olduğu genç kızı ziyaret için arkasından onca uzun yolu gelmiş ve bizim şirketin bahçesinde bulunan çeşmenin başında buluşmuşlar. Ben onları camdan gördüm. Çeşmenin başında bir ağaç, ağacın dalında bir bülbül yuvası vardı. Bütün bu ggüzellikler birleşince bana bu şiiri yazdırdı. Hele o iki gencin mesafeler dinlemeyen sevdasına hayran kaldım... Ben bu şiiri sizlerin beğenisine sunuyorum, çünkü ben beğenerek ve hissederek yazdım. Saygılar hepinize...
![Emine Uysal](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/23/cesme-26.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)