Başaran'la Go Yayha
Eski bir Granada'ya
Yüklerler saat ile kürkü...
Araba eski, ehliyet yok!
Yollarda eziyet çok
Edirne gümrüğünde kalırlar
Kaçak kürkle yakalanırlar
Gümrük memuruna sorarlar
'Hemşerim, bunlar iki deri
Bize akıl verin bari.'
Oniki Eylül, yıl seksen
Her asker, kral komutan
Memur bunu söyler
Bizimkiler komutana gider
Komutan der;
Hemşerim onbin mark'a
Dokunamazlar, saate, kürke
Kurtarmak için saati kürkü
Satın alırlar or'da onu
Komutan önde, bunlar arkada
Granada'da çalar türkü
Yollardaki her kontrolde
Asker, polis, selam durur
Yolculuk İstanbul'da son bulur
Ben yazarım, kim anlar?
Para... Zurna bile çalar.
Bir gider, kırk kurtulur,
Mark gider, kürk kurtulur...
(Hikâyeler 9)
Kayıt Tarihi : 22.12.2015 22:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Habip Altıok](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/12/22/cesaretin-boylesi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!