Mısralarıma hapsettiğim acılarım var,
Ayrılığa düğümlenmiş sözlerim.
Bitmek bilmeyen düşlerim var,
Güneşsiz aydınlanan sabahlarım.
Ve içimde büyümeyen bir çocuk,
Haykırır zihnimin en aykırı duvarlarına;
Sen bana çok uzak,
Ben sana bir o kadar yakın.
Sonu gelmeyen yolarım var,
En başa dönüşlerim.
Susarak da ağlarmış insan,
Hıçkırarak da gülermiş elbet.
Yolun sonuna gelip,
Geriye de dönermiş böyle.
Kendimden gizlediğim korkularım var,
Aşka sırt çevirişlerim.
Aşkın vatanından kaçan,
En korkak mülteci benim.
Tarifi olmayan kayboluşlarım var,
Gülüşüne tutulduğum vakitlerim.
Saçlarını dağıtan rüzgarlara
Anlatırım en avare duygularımı,
Türküler yakarım sensizliğe inat.
Türküler en çok da sana yakışırlar.
İçeriden kilit vurduğum bir gönlüm var,
Kimselere açılmayan kapılarım.
En haylaz bir ben,
En kıskanç sanki benim.
Paylaşamam yeşerttiğim goncamı.
Seninle akşam eder,
Seninle dalarım uykulara.
Yalnız benimsin!
Seninle doğdum,
Sensiz inan yok olurum.
Kendimle kavgalarım var,
Bir sana mağlup oluşlarım.
Uzanıp dokunamam tenine.
Tenin yasak elma,
Ben cennetten kovulmaya niyetli,
Tenin yasaktır bana!
Mısralarıma hapsettiğim acılarım var.
Ve içimde büyümeyen bir çocuk,
Haykırır yaşlı, acımasız dünyaya;
Sen bana çok uzak,
Ben sana bir o kadar yakın.
Cesaretin var mı nefesime tutulmaya?
Cesaretim kalmadı sana...
Kayıt Tarihi : 22.6.2017 23:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mısralarıma hapsettiğim acılarım var benim...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!