BEĞDİLİ
Seksen bin haneyle isyan edince,
Anadolu benim dedi Beğdili.
Kara oğluyla Yusuf paşa gelince,
Paylı Mamalıyu vurdu Beğdili.
Kara bayrak salak kanlı salaca,
Aşiretin ucu vardı Maraş’a,
Yetişti imdada bey kurt karaca,
Zor ile yollara durdu Beğdili.
Davullar dögündü çekildi sancak,
Koçyiğit atına bağlandı pançak,
Deveci Ali öldü kırıldı kolçak,
Eğlenip Colap’ta da kaldı Beğdili.
Ali beyim on batmaz gürz atardı,
Kurt karaca bir orduya yeterdi,
Cerid Bekir aklanlara katardı,
Nice Alayları yardı Beğdili.
Suluca kara höyük belli yurtları,
Aldı beni Beğdilinin dertleri,
Çöle düştü Beğdilinin kurtları,
Rakka çölünü kurdu Beğdili.
Paylı uğrun uğrun çaldı kalemi,
Urbanoğlu Yusuf paşa gulamı,
Beğdilinin nağme tuttu Alemi,
Zorunan Rakka’ya vardı Beğdili.
Budalam der n’lacak halimiz,
Ara yerde telef oldu elimiz,
Bundan sonra Rakka’dır yolumuz,
Rakka’ya sürgün oldu Beğdili.
Not:Şiirde adı geçen Ali bey,
Anadoluya gelen tüm Ceritlerin tek beyidir.
Ali bey daha sonraları Osmaniye Kanlı geçit savaşından sonra,
Çukurova’da Ceritlerin ilk yurtları olan Altıgözbekirli köyünde,
Çok kısa kalmıştır,her defasında vurgu yapıyorum ki nereden geldiğimizi,
Nerelere dağılıp yerleştiğimizi daha iyi idrak edesiniz diye.
Ali beyin döneminde adı şiirde de geçen Cerid Bekir ise,
Urfa Birecik dolaylarında hastalanıp ölmüştür.
İşte Ali beyin Çukurova’dan ayrıldığı dönemde Cerit Bekir’in oğlu,
Bekir oğlu Cerid ise Çukurova’da kalan boy beyidir.
Altıgözbekirli köyünde Bekiroğulları diye anılırlar.
Sözü uzatmayalım o dönemler Ali bey bekardır,
Ve aşiretinden bir kıza talip olmuştur.
Altıgözbekirli’de bir ikindi vakti emmisinin oğlu Bekir’e derdini anlatır.
Bekir’e der ki; ben bu obadan Mehmet Ali emminin kızı Döndü’yü
Allahın izniyle isteyeceğim ne dersin?
Bekir ne desin! Ali bey emmi çocuğu Döndü kız emmi kızı,
(Odevirler Ceridler asla yabancıdan kız almazlar ve kız vermezler)
Sen bu oymağın boy beyisin münasiptir Ali bey der.
Bu arada aşiretin ileri gelenlerinin de onayını alarak,
Akşam yemeğine Döndüyü istemeye Mehmet Ali’nin çadırına
Misafirliğe giderler…Yemekler yenir kahveler odun ateşinde pişirilerek
Mis gibi kokusu çadırın içine yayılırken Cerid obasının dilbazlarından;
Ve hocalarından İmam ağa konuyu açar.
Allahın emri Peygamberin kavliyle beyimiz Ali beye
Kızınız Döndü kızı istemeye geldik…
Döndü kızın babası Mehmet Ali bir imam ağaya bakar birde Ali beye Bakarak,
Ama hiç tereddütsüz bu iş olmaz der.
Arkasından çünkü benim kızımın yaşı çok küçük der.
Mehmet Ali yönünü gelen cemaata bakarak,
Bakın ağalar beyler kızda kaçmıyor Ali beyde kaçmıyor,
Söz kesip adını koyalım iki üç sene sonra da 40 gün 40 gece düğün yapıp
Bunları başgöz edelim der.
Ali bey ve gelen Cemaat hiçbir şey demez müsaade alarak çadırdan çıkarlar.
Ali beyin kanı hızlı düş kırıklığına uğramıştır.
Kendine yediremez bu olayı hep kendi kendine,ben bu Oymağın boy beyi olayım
Bana kız vermesinler olacak şey mi der durur.
O gece çadırında sabahı sabaha dek gözlerine uyku girmez.
Gözleri kan çanağına döner.
Bitkin bir halde çadırının dışına çıkıp su ibriğini eline alır,
Üç beş avuç su ile yüzünü yıkar…
Bekir’de bu arada oradan geçerken Ali beyin yanına uğrar.
Selamın Aleyküm,Ali bey Aleyküm Selam diyerek buyur eder.
Bekir oturalım oturmasına amma ben bu işe bir çare buldum der.
Ali bey sorar ne çaresiymiş bu diye.
Bekir ben bu işi enine boyuna düşündüm biz burada hep akrabayız,
Döndü kızı atın terkisine atıp kaçıralım bir müddet sonra barışırsınız der.
Ali bey çok kızar hiddetlenerek ayağa kalkar;
Ben bir Cerid oğluyum Döndü’de bir Cerid kızı olmaz der.
Sonra bıyıkları yeni tellemiş Bekir’in omzuna vurarak,
Bak biz kimiz bunu sakın unutma der;
Ben ki tarihlere not düşen Silsüpür Ceridlerinden Fettah beyin oğluyum,
Sen ki yine tarihe not düşmüş çok yiğit adamın emmim Cerit Bekir’in oğlusun.
(Aşiret içerisinde Bekir Bekir oğlu diye anılmaktadır soy isim yok o dönemler)
Olmaz emmimoğlu olmaz yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsem sakal olmaz der.
En iyisi ben bu ellerden başımı alıp gideceğim der.
Daha önceleri at koşturduğumuz bozkırlara gideceğim Yozgat dolayları Kırşehir ve Keskin’e
Rüzgar bizi nereye savurursa oralara gideceğim gayri git obaya haber ver der.
Bu arada Cerid obasına şimşek gibi düşmüştür bu ayrılık türküsü gibi haber.
Kararı alan bir boy beyidir herkesin boynu bükülmüştür,
Gayri elden bir şey gelmez…Ali beyin dediği olur;
Tüm Cerid obası toplanıp helalleşirler sarılıp vedalaşırlar.
Ali bey bir hamlede arap atına atlayarak biner;
Atı şöyle bir şahlanır ve daire çizer.(Atlar en duygusal hayvanlardır)
Yıllardır sırtında taşıdığı Ali beyin ayrılık kararını sanki oda hissetmiştir.
Ali bey atının üstünde dimdik durarak obasına seslenir;
Ağalar beyler nüfuzumuz çok kalabalıklaştı bu meralar gün gelecek
Bizlere yetmeyecektir,bir bakın etrafınıza bir çadırda 7-8 kişi yaşamaktadır.
Hayvanlarımızın ise ucu bucağı görünmemektedir.
Gün gelecek aramızda nifaklar çıkacaktır…
Demem o ki yol yakınken buradan biraz hayvan alarak
Benimle gelmek isteyenler gelsin istemeyenleri de Allaha emanet ediyorum der.
Ama Ali beyin içi kan ağlamaktadır aCerid obası sanki yastadır,Yediden yetmişe herkes ağlaşırken Cerid obasının yarıya yakını Ali beye katılmıştır.
Hayvanlarını adaletli bir şekilde bölüşür ve çobanların önüne katarak Çukurova’dan ayrılırlar.
Kayıt Tarihi : 16.10.2016 16:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!