bir bardak kırık leblebi
yanık kokulu
iki üç tane keçiboynuzu
unlu kırmızı iğde
çocukluğumuzun yiyeceği
tatlımı tatlı
çerçinin geldiği gün bayramdı sanki
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
olur mu olur.. ama biz alıştırırız avrupalıyı kırık leblebiye çerçiye.. bu arada kırık leblebi caminin altında hala satılıyor.. bardağı kaça bilemem..
Sevgili kurt ben biliyorum ,İstanbullu olmama rağmen annem Sakaryanın bir köyündendi çocukluğum annemin köyünde geçti bunları çok iyi biliyorum,çerçiyi biliyorum, birde teyzem şöyle bir şey yapardı,bakkala giderken yumurta götürürdü karşılığında alışveriş yapardı şaşırırdım nasıl oluyor diye çocukluk işte.Ama köy hayatını şehire değişmem çok severim, eşimin köyünde de bir evimiz var fırsat buldukça giderim.Yüreğine sağlık arkadaşım beni eskilere götürdün.ALAŞARA IŞIK
neyse sayfana erken gelmişim senin yaptığın gibi en son geleyim bariii.....dedim ama hadi boş ver yazayım bari:-)))))))))))))))çerçiyi ben maraşta görmüştüm çok şaşırmıştım önce bu ne diye sonra öğrendimki o köyün o mahallenln marketiymiş hoş o zaman markette yoktu ama onuda ben uydurdum :-))güzel işlemişsin konuyu beğendim üstadım
Güzel bir çalışma.... Keyifle okudum.... Bırak Avrupalının keyfi kaçsın... Kutluyorum seni...
İyi ki şiirleştirmişsiniz.. keyifle okudum.. samimi.. geçmişin aynası.. tebrikler yazan yüreğe.. saygılar..
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta