şarapları ağzıyla açarmış, mantarın kokusundan baygın.
doğal yoldan işitme cihazı yüksek seviyede duyarlı, yüksek ihtimal kör birinin yüzünde ki kolay sevgili bulabilme sırıtkanlığına takılmıştı gözüm.
boşboğazlığın üzerine gitmelere bayılıyor, güç bela edindiği kötü adam şöhretiyle, muhatabı malum, yumuşak ortamda kedi edasıyla dolanıyordu.
aslında böylesi açık posizyonlarda kimse davete tek başına gitmemeliydi.
onunla uzun aralıklı, kısa sohpetler ortasında bir çerçevenin içine konuldum, oysa ki konu çerçevenin dışıydı. bende onu bir nevi efesle aynı çerçevenin içine koydum. içerisi oldukça kalabalıktı, kendisine rastlamadım. orada unutulmuş olanların sıkışık nizam istiflendiklerini gördüm.
edebi unutmamıştım, önce koşar adımla sonra uçarak oradan uzaklaştım, yokluğum hissedilmemişti. usta bir manolya ağacının dallarına denk geldim, doğru yolda mıyım diye sordum. yol gidenindir dedi, ama önce beni budalamalısın...karşılığında ondan baharatsız rakılı cacık istedim. fazla da içmemek lazımdı, sonra gölgesinde uyumuş, tembellik hakkımı kullanmıştım...duranı duran duyardı, yola koyuldum...
Kayıt Tarihi : 31.7.2014 01:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!