eski bir çerçevenin iki yüzü
sararmaya yüz tutmuş...
hatlar belirsizliğe dönüşüyor git-gide...
soluk iki siluet duraklar kirpiklerimde
avuçlarım ıslanır...
eskiyen yüzler susar...
sayısız izmarit kokusu karışır
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bende kusmak istiyorum Nurşencim,gel beraber kusalım:) harika bir şiir daha okudum kaleminden canım arkadaşım...sevgiyle selamlıyorum güzel yüreğini...
Kelimelerin iki yüzlü olması, anlatamamak-anlamamak kaynaklıdır... Çerçevenin iki yüzünün de sararıyor olması görmek-görememek gibi bu benzer kaynaktan beslenen ağaç gibidir... Hüzün ise bu ağacın meyvası...
Güzel şiirinizi kutluyorum sayın Nurşen Sezgin...
birikmiş tozlar üzerinde gezinir parmaklarım
her dokunuş kirletir...
kelimeler; ikiyüzlü fahişe! ..
dizler süper olmuş emeğinize saglık..
çünkü ''Güzel olan hiç bir şey, hülasa edilemez ..demiş valery..
O tozlanmış çerçeveye şiir yazmak, o çerçeveye sözcükleri ulaştırmak, eklemlemek mümkün olmaz...Hem Borges; ''Doruk coşkular yinelenemez'' Dememiş miydi...Boşuna demiş olamaz..
Şiir oraya erişemediğini itiraf etmekle yükümlüdür...Ve itirafını etmiş nitekim..
Saygılar
birikmiş tozlar üzerinde gezinir parmaklarım
her dokunuş kirletir...
Şiirinizi
begeniyle okudum
tebrik ederim. içten bi şiir.
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta