CEP AYNASINDAN KAĞIDA YANSIYANLAR
Ne zorluğundan yakınırım sevginin,
Nede sensiz geçen günlere husumetle bakarım.
Büyük bir kaya parçasının;
Hızla akan nehrin ortasına düştüğünde,çıkardığı gümbürtü neyse;
İşte aşkında çıkardığı ses de odur.
Hissettirdiği kadife acı
Nehirdeki balıkların kulaklarının çınlaması kadardır.
Ve hiçbir kaya hiçbir nehrin akışını durduramayacaktır.
Tesadüflerden arta kalan;
Babamın çok para harcamama kızması değildir aslında;
Belki bir iç hesaplaşma..
Veya benim yaşımdayken bazı şeyleri yaşayamaması hiç değildir.
Bu kompleksi de asla yakıştıramam babama.
Ve yinede;
Babamı arabasını bana gözü kapalı verdiği için değil,
Zor bir işi çözdüğümde saçımı okşayıp ‘aferin oğlum’ diyebildiği için seviyorum.
Aslında sigara içmeme kızıyor ama
Paketimin yarısını bitirmesine de ağzımı açmıyorum.
Bu aralar;
Sevgilimle geçirdiğim sayılı zamanların hayali
Burnumun ucunda sızım sızım sızlıyor.
Tam beş aydır bir kelime yazamadım.
Aslında tam bugün anladım;
Aşık olduğum kadına ne kadar aşık olduğumu
Beş aydır tatlı bir hayalin kadife bir acının
Ne kadarda içime işlediğini tam bugün çok iyi anladım
Demek ki tam beş senedir aşıkmışım
Beş senede beş kere görmediğim kadına.
Bazı sözler duyarım,aslında hiç gereksiz dudaklarda
Genelde apansız,zamansız ve aslında yalansız sözlerdir onlar
Bir minibüsçünün dikiz aynasında.
Yada bir kahvecinin en ağır stresi çay getirme esnasında.
-Umurumda mı nikotinin zararı? İsterim ki kokmayayım,Başını omzuna yasladığımda.-
yada;
-Karnın doysa ne olur? Sevdiğin yanında olmayınca-
yada;
-Mevsim aşka müsaade etmiyor halbuki baharda geliyor-
yada; hatta yadaların en fiyakalısı;
-Bir kadın isterse dünyaları yakabilir,ama ben istersem dünyaları yakan kadını yakabilirim.-
Ufaktım;
En afilli sözün bu en söz olduğunu,
Ve kadınların bu tür fiyakalı sözleri çok sevdiğini;
Küçükkuyu da bir çay bahçesinde abimle otururken anladım.
O esnada ben çay içiyordum,abimse kızı nasıl içiririmin planlarını yapıyordu.
Yapıyordu ki,bir fiyakalı sözün sonun da klasik bir yaz aşkı macerası tarihin tozlu raflarında yerini aldı.
Oysa benim hiç yaz aşkım olmadı,kış aşkımda olmadı,
Ben zaten hep aşıktım bir kıza,onun haricindekiler kendilerini aşkta sandı.
Bide şimdi bir şairin sözleri geldi aklıma nedense;
Şimdi senin teninde dolanmalıyım;
Siyah saçların boğazıma dolanmalı.
Kahverengi gözlerinin derinliğine hapsolmalıyım.
Arzumu anlamalı;
Tüm zahmetini bana harcamalısın.
Belki de en sevişmek istediği anda yazmıştı şair bunu…
Haluk Cenk BATUR
2007
Kayıt Tarihi : 6.5.2007 17:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Haluk Cenk Batur](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/05/06/cep-aynasindan-kagida-yansiyanlar.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)