Mutluluk ahengine boyanır ruhum
Eteklerime takılır hüzün
Silinir rengim,
Siyaha çalar umut
Dikiş tutmuyor artık
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Duygunu, düşünceni, kalemini kutluyorum sevgiler.
KıRKYaMa SeVDa
Mutluluk ahengine boyanır ruhum
Eteklerime takılır hüzün
Silinir rengim,
Siyaha çalar umut…
Dikiş tutmuyor artık
Solgun, kırkyama sevda
Acıya sürgün verir bir selvi
Nadasa bırakılmış, sönük toprağımda
Yanık umutlar büyütürüm.
Kadim dostum yalnızlık
Usulca sokul koynuma
Yüreğim ezelden ahraz
Tut avuçlarında serçe bakışlı yüreğimi
Yağmurumda ıslanırsın, sırılsıklam
Yastayım…
Dul kalmış bir şehrin yetim kızıyım
Sokak lambasıyla şiir düşer kalemime.
Gece karanlığına sergi, buz tutmuş yüreğime
Çakılır sokak sokak kaldırım taşları
Şimdi…
Sussun zaman ve kan tutan iniltisi
Karanlık… vedanın habercisi
Ey Şems! doğ gecemin yamacından
Haydi eritebildiğin kadar erit beni.
Devrim Tülay Aydın
31.07.2009
Güclü kalemini tebrik ediyorum canim, tam puanimla listemde...Tebrikler...
Şimdi…
Sussun zaman ve kan tutan iniltisi
Karanlık… vedanın habercisi
Ey Şems! doğ gecemin yamacından
Haydi eritebildiğin kadar erit beni.
Çok harika bir çalışma,beğeni ile okudum.Yüreğinize sağlık.Saygı ile
yalnızlık duygusal insanları karabasan gibi sarıpta sıkan bir olgu.. duygu..şiiri özetlersek adım yalnızlık , soyadım ayrılık , bu dünya da tek dostum dert denen yaratık.. eskilerden kalma bir şarkı dörtlüğünün açılımı gibiydi..yada bana öyle anımsandı..kendimizi yalnız hissetmemiz neden.. evli olmamız, çocukların olması, kardeşlerin olması,işin olması, anne , baba olması, çevrenizin geniş olması, şöhretli olmamız vs..vs.. farketmiyor yalnızlık duygusu yinede sarmalıyor bizleri değil mi.. sanırım şiir buna cevap arıyor.. tebrik ve takdirlerimle saygılar saygın kaleme ve okuyan billur sese..
Çok ,ama gerçekten çok güzel bir şiir okudum Tülay Hanım,
Şiir gibi şiirdi.Zaten daha önce okuduğum şiirlerinizin de kalitesi hep üst düzeydeydi.Bu da hakikaten çok güzeldi...
Şiirinizi tam puanle kutlarım.
Size de teşekkür ve saygılar...
Ünal Beşkese
Kadim dostum yalnızlık
Usulca sokul koynuma
Yüreğim ezelden ahraz
Tut avuçlarında serçe bakışlı yüreğimi
Yağmurumda ıslanırsın, sırılsıklam
Kutlarım yüreğinizi harika bir eser.Saygılarımla.Aparı
Yorgun sevdalara yama vurmak.... Ve siyaha dönmesi bütün umutların, renklerin silinmesi..... Ve .. Ve serçe bakışlı ahraz yürekte düşler büyütüp, düşler yitirmek....... Soğuk ve kara gecelere şemsin tez vakitte doğup, buz tutmuş hisleri kelep kelep eritmesi dileklerimle... Saygı ve hürmet size... 10 puan ile Ant.
Değerli tülay hanım.
sözcüklerinizden seçmeğe çalıştım
Lakin hepside seçkin.
Srçe bakışlı yüreğim gibi
bukadar güzel sözcükleri nasıl bir araya getire bildi
niz.Mesela acıya sürgün verir bir selvi gibi.
Şimdi şiirinizi bir kez daha okuyacağım.
Tam puan +antolojime alıyorum İstanbul şiirimi
okumanızı istiyorum.Selamlar
Öncelikle içime sindirerek okudum. sonra tam puan sonra antolojime aldım. en son facebook sayfamda paylaştım. o denli harika bir bekleyiş olmuş ki şiirinizin doğumu beni kendine hayran bıraktı. kutlarım. Gül Doğan
SÖZLER HARİKA SES MUHTEŞEM. TEBRİK EDERİM GERÇEKTEN HARUKULADE BİR ESER ÇIKMIŞ ORTAYA
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta