-28.06.2009-
Gün her zamanki yerden ışıl ışıl merhaba diyor, olacaklardan habersiz ya da belli etmek istemiyordu.
Kadim sevdamın sesiyle uyandım, toplamış dallarını, - gelin günü birlikte yaşayalım- diyordu. Elbette ömrümün gülü, seninle olsun her günüm.
Haziran dökmüş yapraklarını son demini yaşarken, uludağın etekleri bizi misafir ediyordu. Giyinmiş yeşilleri gelin gibi süzülüyordu dağ, kuşlar bildikleri şarkıları söylüyordu son ses, toprak buyur ediyordu; tüm sıkıntılarını bırak, seril üzerime sere serpe… genzimize dolan çam ve ıhlamur kokusu can oluyordu iliklerimizde. Her şey mükemmel ötesi, saatler geçiyor pür neşe…
Hayat iki duraktı sanki, ya hüzün doluyordu, ya olabildiğince huzur, mutluluk.
Ne hüzünler kurtarır seni
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını
Devamını Oku
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını