Sebahattin Abi - Sekiz Yaşım Şiiri - Ant ...

Sebahattin Abi
44

ŞİİR


37

TAKİPÇİ

Çocukluğumun siyah beyaz anılarında kalan tek renkti madımak otu birde yağmur sonrası toprak kokusu. Hiç çamurlanma korkum olmadı. Ben en güzel oyunlarımı tek katlı yığma tuğla, pencereleri tahtadan, annemin çeyiz sandığı perdelerinin arkasında, oturma odamızın o küçük penceresinden dışarıyı seyrederken oynadım. Saklambaçta ebe oldum herkesi sobeledim, futbolda gol kralı, çelik çomakta kazanan oldum. Gözlerimde hüzünüm yüzümde çocuk tebessümüm oldu. Benim hiç bisikletim olmadı. Hayata ilk adımı attığımda sekiz yaşındaydım ve aslında sekiz yaşım doğum günümdü benim.

Kayıp takvim yapraklarında bıraktım keskin kolonya kokulu çocukluğumu. Umudumdu o küçük boyası dökülmüş soğuk dört duvar arasında paslı karyolada yatan. Tüketilmemiş hayatım geleceğimdi hastane kokan heykeli yapılmış ayaklarım. Aslında ben hayata sekiz yaşında başladım. Annemin sırtında öğrendim okuma yazmayı. Annem ki koskoca bir yaşamı sırtlamış bir canımı fazla gelecekti? Yağmur, çamur, kar demedi tam beş yıl sırtladı yüreğini canını. Tam beş yıl kendi elleriyle teslim etti yüreğini öğretmenine ve ders bitiminde bekledi emanetini okul kapısında. O bir anne o bir eşti ve aslında sırtında koskoca bir yaşam vardı. Hani şiirlerde hep anlatılır ya benim babam dağ gibi adamdı mertti yürekliydi. Aslında şiirlerde anlatılan benim babamdı. Fabrikada asgari ücretle çalışan evinin direği, eşinin erkeği, çocuklarının koruyucu meleğiydi. İşçiydi benim babam. Hayalleri vardı umutları vardı geleceğe dair. Okutacak adam edecekti çocuklarını. Aldığı üç kuruşu hastanelerde bıraktı babam.

Yinede vazgeçmedi pes etmedi gece gündüz çalıştı. Dedim ya umutları vardı hayalleri vardı. Hayatın içinde işçiydi babam. Çocuk yüreğimle zordu yaşama tutunmak. Acısı vardı çocuk bedenimde hayata atılacak ilk adımın diyetiydi belkide.

Suskunluğumda sakladım içimde koşup oynayan çocuğu. Sahi siz hiç renkli rüya gördünüz mü? Benim rüyalarım hep renkliydi ben rüyalarımda çocuk oldum, hayallerimde oynadım bütün oyunlarımı. Rüyalarım kadar özgür, hayallerim kadar mutluydum. Annem o zamanlar söylerdi de anlamazdım. Şimdi çok iyi anlıyorum uyurken yüzümdeki tebessümü. Ben hep rüyalarımda çocuktum.

Tamamını Oku