Cennetin Sabahına Yolculuk

Istıraplar büyür de, bölünür bin parçaya
Sükût ruhun mahfili, benzer billur sırçaya
Meczubun yüreğinde zamansız delirmeler
Nerede, acze meydan okuyan kelimeler?
Istıraplar büyür de, bölünür bin parçaya

Hıçkırığın rengiyle dilşâd olan var mıdır?
Hakk’ı düstur eyleyip irşâd olan var mıdır?

Müberra bir vird-i nâz, asumanı bürüsün
On dört asırlık vahdet izlerinde yürüsün
Kalemimin ucundan sökün eden bu çağrı
Kırılmalar çağından sızan, derûni ağrı
Müberra bir vird-i nâz, asumanı bürüsün

Düşlerini güz tuttu, ansızın, mevsimlerin
Yıldızları döküldü, kibirli isimlerin

Dil, şeceat katıyor yüreğimin harcına
Ağyarı bulsun elim, düşsün herc-ü mercine
Sarf-u nazar edemem, mukadder olan gelsin
Şanlı sancağımızı arşta tutacak elsin
Dil, şeceat katıyor yüreğimin harcına

Bismillah, rükû secde ile yâre bismillah
Bismillah, kalbi kalbe vuran çâre, bismillah

Varlığını haykırır mukaddes olan mâzi
Kör izanla biter mi, âlemi yutan sızı?
Senin olmadığın yer mahrumiyet yurdudur
Râh-ı hıyâbândan geçmeye heybeni doldur
Varlığını haykırır mukaddes olan mâzi

Göklerinde müzeyyin, şühedanın kokusu
İman ile örülür yiğitliğin dokusu

Ölümsüzlük yolunda yürüttüğün bu savaş
Çınarları diriltir kökünden yavaş yavaş
Gölgesi vurur oldu yanmışların üstüne
Rahmet, ırmaklarını boşaltacak destine
Ölümsüzlük yolunda yürüttüğün bu savaş

Cevr-ü meşakkat ile felâha yürüyoruz
Şu koyu karanlıktan âtiyi görüyoruz

Muştulanan seferde; zafer elbet çok yakın
Son düğümü çözmeye yetecektir bu akın
Vekil-i mutlak ile her zorlukta sevindik
Kitabelere bakın, bir zamanlar biz kimdik?
Muştulanan seferde; zafer elbet çok yakın

Tevekkül hamuruyla yoğruluyor cümlesi
Vuslatını nağmeler arzın inleyen sesi

Benzersiz destanları yazıyorken erimiz
En hoyrat akınları göğüslüyor evimiz
Ufukların da şimdi mutluluk parıltısı
Hükümran olan zulmün yok oluş hırıltısı
Benzersiz destanları yazıyorken erimiz

Bedir, Uhud ve Hendek peş peşe dizilecek
Artık senin elinle hudutlar çizilecek

Sürgünlük denizinde kıyıya vurur umut
Rabbine ilticada tekbirler kutlu komut
Gül kokan kırgınlığın terletir boncuk boncuk
Haykır, cennetin sabahına az kaldı, çocuk!
Sürgünlük denizinde kıyıya vurur umut

And olsun, geleceğiz, hüznümüzden çıkarak
And olsun, geleceğiz, tüm bentleri yıkarak.