Cennetimin yasak meyvesi

Gözlerinin derinliklerine dalmak mıydı sevmek,
Yoksa tüm imkansızlıklarla savaşmak mı.?
Sevdikçe alışmak mıydı,
Alıştıkça sevmek mi? Çizgisiz,sınırsız,günahsız,yasaksız, olabildiğince bir çocuk gülüşü kadar masum,
Ve olabildiğince delice bir şey miydi yoksa?
Ne 28 harfin harmanlanmasıyla anlam kazanabilecek bir şeydi,
Ne de kelimelerin cılız birleştirilmesine sığdırılabilecek bir his..
Bir berrak pınar kadar doğal,ama bir çağlayan kadar da hırçındı kimi zaman seni sevmek.
Bir kelebeğin ömründe daha kısaydı belki tanışmamız,
Ama bir mauritus kaplumbağasının ömrü kadar uzun ve soluksuz geldi yaşanan her an.
Evet bu kısacık zaman Çok şey kattı bana,
belki de bize demeliyim.!

Biliyor musun sevgili;
Bir çayın bardaklarını tokuştururken haz alınabilindiğini,
Bir görüş veya oluş hakkında Çatışırken bile mutlu olunabileceğini,
Buluşulacak saatin yolunu gözlemeyi,
Yanındayken özlemeyi öğrettin en basitinden..
Bazen de tüm kırgınlıkları,öfkeyi,kavgayı,
Bazen de koskoca bir hissi “canım”a sığdırıp atmayı.
Bir parmak dokunuşuyla mutlu olmayı,
Ortamlarda sana dokunamamanın ne kadar acı verdiğini,
Ama gözlerinin içine bakmanın bir o kadar da iyi geldiğini öğrendim..
Ben senin sadece kaşını gözünü huyunu suyunu sevmedim,
Ben senin varlığını sevdim;
Çünkü yanımda olduğunu bilmek Varlığını hissetmek sevmenin en güzel yanıydı…
Haa bir de gülünce yanağında beliren çukurunu çok sevdim;

Benim için asla bir heves değildin,
Ciğerime nefes,
kanıma can,
kalbime ilaç,
ruhuma eş oldun..
Kuru kalabalıklar içinde bana Arkadaş ol diye değil,
Yoluma yoldaş,ömrüme paydaş ol diye sevdim..
Ben Senin gülüşünü sevdim,
Sesini sevdim,sohbetini sevdim,
Seni sevmek için illaki yüzünü görmem şart değildi,
Sen yokken bile seni sevdim…
Seni hayal ederken hayalini,
günahıma vebalini sevdim,
Ben senin yüreğimde dimdik duruşunu sevdim..
Gökyüzü gibi sevdim seni,
bakıldıkça sonuna ulaşılamayan,
Sarılamayacak kadar uzak..

Sennn,sen sevgili
Gece olunca gönlüme düşen hüznüm,
Terkedilmiş harabe evim,
Verilmiş sözüm,
Baştan sona özüm,
İki gözüm..
Görünce tüm acılarımı unuttuğum,
Sarılınca sırtımdaki kamburdan kurtulduğum,
Aşk diye,nefes nefes soluduğum;
Sevdiğim…

Kefenin Bir tarafında tüm yaşanmışlıklarım,
Öbür tarafında sen,
Tonlarca ağır basan sen,
Benliğinine ilmek ilmek nokta nokta işlenen sen,
Ve tüm bedeninde sadece SEN olan BEN.

Gözümden gönlümden Gitme diye bağırmak,haykırmak,
Arşınladığın yollarda ayağının altındaki toz olmak,
Göz bebeklerinin taaa içinde kaybolmak,
Hep üşüyen ellerini tutmak,ama bırakmamak,
Şehrin her sokağına,caddesine adını kazımak,
Senin varlığınla var olmak,
Varlığın gayesini SEN diye yazmak..

Off Sevda kelebeğim offf..
Beyin yorgun,
akıl durgun
,göz solgun.
Sabahlara kadar binlerce roman saydırabilen beyin iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz,
Her anım muamma,her saniyem bir giz,
Çıkmıyor tek bir söz,çıkmıyor sensiz..
Yokluğunu Düşünme ihtimali bile musalla taşı,
Bu gövde taşıyamıyor artık bu başı,
Feryat figan etsem titretir arşı.

Belki de; bu benden sana hatıra kalan son satırlar olacak,
Belki de; bu tarifi imkansız his günün birinde sende son bulacak,
Belki de; anımsadığında sadece yüzünde tatlı bir tebessüm olarak kalacak,
Belki de; içinde ne ben ne de benden bir eser yaşayacak..
Ama,bu kısa lakin her lahzası dolu dolu yaşanan sevgi,bize çok şey katacak..
Buna eminim!
İnsanın içi acır,ruhu daralır,gözleri dolar,benzi solar, ama bazı şeyleri kabullenmek zorunda kalır ya hani,
İşte aynı o demdeyim..

GİT sevgili,
Sana sadece hüzün veren,bu viran olmuş yıkık hanede kalma.
Sana baharlar yaşatacak gönüllere git.
Benden daha fazla sevmeselerde,benden daha iyi bakacaklardır sana.
En azından “yarın ne olacak” diye düşündürtmeyecek,seni üzmeyecekler benim gibi..
GİT… Arkana bile bakmadan,
Yanına bana dair hiçbir şey almadan,
Gönlünde taze kalan son gül solmadan,
Daha fazla yorulmadan GİT.

“İnsan öldüğünde en yakınını,en sevdiğini unutma süresi 18 aydır” diye yazmıştın,
Belki ölmesem bile dediğin gibi “tatlı bir anı” olarak kalırım yüreğinde,
Belki de silinir giderim 18 günüm bile dolmadan..
Ama kalıcı olmasada geçici bir iz bırakabilmişsem hatıralarında,
Ne mutlu bana ve ne mutlu sana..

Hayatımın en iyikisi,
Cennetimin yasak meyvesi,
Kalbimin güzeller güzeli sevgilisi,
Yolun da,Bahtın da gözlerinin ışığı gibi parlak ve açık olsun.
HOŞÇAKAL SEVGİLİ….
HOŞ KAL..