Masum bir güz gününün sabahında
Tan yerinin titrek pembe ışıklarıyla
Usulca aralarken perdesini güneş
Soluyordu kırların rengarenk çiçekleri
Gün geçtikçe azalırken çeşitleri
Kimi kayboluyor kökünden
Kimi kaçıyor türünden
Gülmüyor artık yaban gülleri
Mahkum ediyorlar kokusuz bir yaşama
Cezalandırıyor bizi aşama aşama
Terk ediyorlar petrol asit kokulu dünyayı
İnsanlar anlayana değin doğanın değerini
Dönmeyecekler bir daha geri
Belki de nefes almak için saklandılar
Çiçek cennetine
Tütsüleri koklarız bundan böyle
Çiçeklerin yerine
Kuşlar bile fark etti bizden önce
Çiçeklerin sessiz göçünü
Cıvıldıyor erkek kuşlar dişilere
Solan çiçeklerin hüznünü
Dişi kuşlar şefkatle sürtüyor
Güz çiçeklerine kanatlarının tüylerini
Güldürebilmek için yüzlerini
Dans ediyor kuş sürüleri
Çemberler çizip hep birlikte
Soru işareti bırakıyorlar semaya
Hiç gördünüz mü
Uçtu kuşlar arılar kelebekler
Kaçtılar karadan çığlık çığlığa
Korktular insanların kıyışlarından
Seyrettiler ibretle meleklerle
Ürpererek gri bulutların ardından
Fayda yok ümitsiz kanat çırpışlarından
Anlayabilseydik kuş dilini
Çözerdik belki verdikleri şifreyi
Göçerlerken başka aleme
Saygıyla selamlıyorlar bizleri
Görülmeye değer şovları
Para uğruna insanlar
Acımasızca katlediyorlar doğayı
Düşündünüz acaba
Ya gelmezlerse kuşlar
Dünyamıza bir daha geri.
Kayıt Tarihi : 15.4.2017 16:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Güzeldi okumak İnci Hanımcığım.
Tebrikler çokça...
Yüreğinize sağlık...
Sevgilerimle...
Kaleminize sağlık...
TÜM YORUMLAR (2)