1932 - 1999
Hep aynı şarkı dilimde bugün; “Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar, yüreğim yanıyor aney gözlerim ağlar...” Ne çok severdin sen bu şarkıyı...
Kelimeler boğazıma düğümlenecek yine biliyorum. Susacağım, Sustukça sızlayacak yüreğim, Sızladıkça da kanayacak yaram. Anlatamayacağım biliyorum ne yapsam anlatamayacağım yokluğunu, özlemini. Çünkü doyamadık sana. Çünkü var olduğun zamanlar yetmedi bize. Yetmedi. Kim doymuş ki babasına ben doyayım. Biz doyalım...
Karataş’a her gelişimde aynı burukluğu yaşıyorum. Her gelişimde gözlerim seni arıyor yine. Etrafıma bakınıp duruyorum öylesine. Var olduğun zamanlar geliyor aklıma bir bir. Senli zamanları düşünüyorum. Eski günler. O günler. Ne kadar da güzeldi. Her gelişimizde seni gözleri yolda beklerken bulurduk. Her gelişimizde içindeki mutluluğu gözlerinden okurduk. Ne kadar da düşkündün biz çocuklarına. Bizleri bir arada görmek, aile olarak aynı evin içinde toplanmak o çok eski günlerdeki gibi, daha öte bir şey yoktu senin için. Aynı çatı altında ailece toplanmak...
İşte yine toplandık babam. Yine bir aradayız. Yine istediğin gibiyiz. Ama sen yoksun yanımızda...
Yoksun. Tam dokuz yıldır. Dokuz yıldır yanıyor yüreğimiz yokluğuna. Dokuz yıldır seni sensiz yaşıyoruz burada. Dokuz yıl. Sanki dün gibi. Hiç unutmadık seni hiç. Unutmayacağız da...
Senin sevdiğin şarkıları dinliyoruz. İlk öğretmenliğe başladığım günler geldi aklıma. Hani her tatilde Şanlıurfa’dan gelişimizde söylerdin bu şarkıyı bize...
Bugün de hep seni konuşacağız, hep seni anacağız. Yüzümüzde biraz tebessüm biraz hüzünle. Annem yine senin sevdiğin yemeklerle donatacak masayı. Keşke burada olsaydın da yeseydin diye iç çekeceğiz hepimiz.
Annem dedim de o bildiğin gibi. Hiç aksatmadı seni ziyaretlerini. Her hafta geldi başucundaki çiçekleri hep suladı. Bahçemizdeki ağaçlarına da gözü gibi bakıyor. Hepsi öyle bir büyüdü ki görmen lazım. Limon ağacın her mevsim açıyor çiçeklerini. Öyle de güzel kokuyor ki. Elmaların tadına doyum olmuyor. Ya o incir ağacın. Yiyenin tadı damağında kalıyor. Ama annem kendini hiç tutamıyor baba. Hala gözlerinden boncuk boncuk yaşlar süzülüyor. Biraz da yaşlandı tabi. Bu yıl da yine aylar öncesinden telaşlanmaya başladı. Babanızın ölüm yıldönümü yaklaşıyor ne yapacağız diye...
Ölüm: Adını andıkça titretiyor içimizi babam. Sadece annem değil hiç birimiz tutamıyoruz kendimizi. Yokluğunu sanki daha bir hisseder ve seni daha çok arıyor oluyoruz. Ben bu duyguya alışamadım. Şaşıp kalıyorum kendime. Bazen sanki hiç ölmemiş gibi şimdi kapıdan çıkıp gelecekmişsin gibi hissediyorum kendimi bu evde. Bazen de... Boş ver. Kabullenmek zor geliyor işte. Zor. Çok zor...
O kadar çok şey değişti ki; küçücük bir bebekti o zamanlar. Kucağından hiç indirmezdin. Torunun Arda: Büyüdü kocaman delikanlı oldu şimdilerde. Bir de küçük bir yaramazımız daha var. Tuna: 4 yaşında oldu o da. Sen onu görmedin o da seni. Resimlerinden tanıyor seni. Oradan biliyor. Resimlerinden sesleniyor sana dedem diye. Büyüdükçe de sana benzediğini söylüyor her gören. Tıpa tıp dedesi diyorlar...
Birazdan mezarına geleceğiz yine babam. Hepimizi bir arada görünce senin gözlerinin içi gülecek yine biliyorum. Ama biz dualarımızı ettikten sonra çekilip birer köşeye içten içe yaşlarımızı dökeceğiz yine. İçimiz buruk, keşke biraz daha yaşasaydın; keşke burada olsaydın görseydin bu günleri sen de diyeceğiz hepimiz...
Ben susayım babam. Susayım artık. Ben seni hiç ağlarken görmedim. En kederli anlarında bile göstermeyip bize göz yaşlarını tebbessümle baktın yüzümüze hep. İçine attın, içine akıttın neyin varsa. Ben de çocuklarıma göstermeyeyim. Gözlerim yaşlı görmesinler beni. Benim sende gördüğüm gibi yüzümde tebessüm görsünler sadece. Varsın acılar, varsın özlemler içimizde kalsın, içimize aksın gözyaşlarımız...
Şimdilik hoşçakal...
Oğlun Ersin
02 / 03 / 2008
Ersin Kayışlı
Kayıt Tarihi : 2.3.2008 11:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
9. ölüm yıldönümünde Babama; İçimden geldiği gibi...
![Ersin Kayışlı](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/03/02/cennete-mektup-6.jpg)
BABANIZIN MEKANI CENNET OLSUN ERSİN BEY, SİZE DE SABIRLAR DİLİYORUM. SAYGILARIMLA...
Birol Hepgüler.
of ki offf....
küçük yaşta babasını kaybeden talihsizlerdenim. 39 yıl oldu. 39 yıldır içim yanıyor.
Çok şey yazamicam.
Mekanları cennet olsun....
TÜM YORUMLAR (44)