Cennet Haktan bir lütuf, amel ile alınmaz,
Kimdir onun yolcusu, bu âlemde bilinmez!
Rıza için her taat, sebep cennet olamaz!
Başka gaye taşıyan, maksudunu bulamaz.
Ne cehennem korkusu, ne cinanın sevdası,
Hoşnut olsun Rab yeter, gayelerin en hası.
Yüz varmı ki talebe, eski borçlar dururken?
Hiç verir mi yüz Allah, lakaytlığı görürken?
Peşin aldık ücreti, borçlarımız arz kadar!
Veballeri sorarsan; yığınla katar, katar.
Bir ihsanın ücreti kaç senede ödenir?
Harcı, borcu bilmeyen, mahlûklara ne denir?
Biz doğuştan zenginiz, gani kılmış yaradan!
Lütfedilen nimetler, zannetmeyin sıradan!
Karaciğer olmasa, ye yapardı şu gövde?
Yaşamazdı o vücut, eksik olsa bir devde!
Dört yüz çeşit görevi, odur alan omuza!
Taşıyamaz ölürdü, yük etseydik camus’a.
Kaç paraya satardın, bu organı faraza?
Hiç parasız verirsin, bir kadehe siroza!
Beş kuruşa bir ciğer, beş paraya yok hayat!
Bedavaya harcanır, onca hayat tüh, heyhat!
Aştı borçlar dağları, dert edinen ne de az!
Tazarrular gözyaşsız, taklit gibi çok niyaz.
Dualarda hayır yok, dünya saklar özünde,
Yok, tevazu mahviyet, emir dolu sözünde!
Ucuz sanman cenneti, çok mühimdir fiyatı!
Hak yolunda ihlâsla, feda gerek hayatı.
Kâfi değil sadece, iyi niyet ve salah!
Mutlak razı olmalı, her şeyinden o ilah.
Fazl'ı bağlı rızaya, ta ki kerem yol bulsun!
Böylelikle her emel, Hak emriyle hallolsun.
Cihat ŞAHİN
04.09.2009-İZMİR
Kayıt Tarihi : 4.9.2009 19:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)