Seninle bir göl kıyısında ellerin ellerime kelepçelenmiş halde yürümek isterdim,
Dudaklarının bir kapan olduğunu ilk defa gözlerimi diktiğimde öğrendim.
Ey sevdiğim, ey müebbet'im!
Bir tek sana vuruldum,
Vurmanın suçu vardır da
Vurulmanın suçu olur mu?
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Cennet yurdu, bu dünyada iken, Allah'ın emirlerine harfiyen uyan ve yasaklarından da tüm gücüyle kaçan, muttaki, müstakim, muvahhid, muhlis, muslih, muhsin olan mü'minler içindir İbrahim bey. Bunların tam tersini yapanlar içinse, cehennem denen azap ve ateş yurdu vardır!
Hayırlı sınavlar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta