Cennet köşkü. öykü 2 nci bölüm.

Yüksel Nimet Apel
2962

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Cennet köşkü. öykü 2 nci bölüm.

Kız beni görmüyordu kâğıdı kalemi çıkardım başladım yazmaya.

Burda ne güzel şiir yazılır diye içimden geçirirken, bildiğim bütün güzel kelimeleri sıralayıp harmanladım.
Resmi geçit yapar gibi gözlerimin önünden sırayla geçip gittiler.

Önce, gül gülümsedi-ardından ağaç selam verdi; güneş göz kırptı çapkınca.

Aşk ah aşk; yüreğimden tuttu, tutuş o tutuş bir daha bırakmadı yüreğimi.

En baskın olanı doğa aşkıydı.
Havuzda tek başına bir ördek yüzüyordu

Bahçenin ilersindeki kocaman binadan bu kez kızla hemen hemen aynı yaşlarda bir oğlan çocuğu geldi.
Altın sarısı saçları vardı. Kızın hemen yanına ikimizin arasına oturdu.

Ne kız çocuğa, ne de, çocuk kıza baktı; konuşmuyorlardı ama, üçümüz de mütebessim bir çehreyle sakin, kımıltısız huzur içinde suskun oturuyorduk.

Evin arka bahçesi uzun bir koruluğa çıkıyordu.

Nasıl olsa kimseler yok diyerekten yürüdüm biraz. Yolun başında tereddüt içindeyken kız kanepeden kalkıp geldi elimi tuttu ruh gibiydi.

Ve altın saçlı çocuk ta yanıma geldi koluma girdiler.

Yol yavaş, yavaş insanlarla dolmaya başladı Motorskletliler at arabaları da vardı.

sonunda anladım bu yol cennete giden yoldu. İki yanı Tuğba ağaçlarıyla sıralanmış yolun ilerdeki kapısına yakın Huriler, Hılmanlar hiç konuşmadan sessiz sakin gelenleri karşılıyorlardı.

İlk kucakladıkları yolda motorskletiyle kaza geçiren gençler oldu kamıştan sedyeler üzerinde içeri taşıdılar.

Uzak soğuk iklimli ülkelerden gelen at arabaları buzlu yollarda kayıp düşmüşler insafsız sürücüleri zavallı hayvanları kamçılmaktan vaz geçmemişlerdi. Atlar ağır yaralıydı.

Yetişkin insanlar,çocuklar güzellerdi ışıl ışıllardı.

göz kamaştırıyorlardı sessiz, sakin birbirlerini itip kakmadan sırayla yürüyüp kendilerini Hurilere Hılmanlara teslim ettiler.

kulaktan kulağa fısıltılar vardı; denizde boğulan bir genç, doğumda ölen bir annneyi de getirdiler.

Hangi kutsal el dokunacaktı onlara?

Hepimiz merak içinde sukût etmiş bekliyorduk.

gidenlerin hepsi çok, çok gençti ve henüz hiç bir günaha bulaşmamıştı Atların sürücüleri dışında.

Aşıklar da bir hayli kalabalıktı ama, onlar önce cehennemde yanıyor sonra cennetin serin bahçelerine alınıyorlardı.

Yüksel Nimet Apel

4/Şubat/2011/Cuma/Ankara

Yüksel Nimet Apel
Kayıt Tarihi : 4.3.2011 21:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


devam edecek..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yüksel Nimet Apel