Cennet Hamuru Cehennem Şiiri - Naki Aydoğan

Naki Aydoğan
1314

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Cennet Hamuru Cehennem

Su hava bir buhar, isli duman
Bir kıvılcım ateş, maya
Bu neyin hamuru
Cennetin

Cennetin hamuru cehennem
Bir cennet açalım mı?
Bir soba kayalım mı?
Yaz sıcağı bir şemsiye açalım mı?
Olur

Börtü böcek canlı âlem bir karılacak toprak
Karılsın mı toprak
Tohum sürelim ekin biçelim
Avı avlayalım etliği besleyelim ve kesip yiyelim
Kanımız karışsın iliğimiz karılsın
Kızımız Cennet oğlumuz Cengiz, neslimiz

Ya bu plastik bu teneke kutular cam şişeler
Uygarlığımızın cennet ürünleri
Tükettik atıkları nasıl dönüşsün, cehennem lazım
Cehennem olmadan dünyamız
Geri dönüşsün kor ateş hamurunda
Toprak bizi dönüştürür

Cennet ile Cengiz pikniğe giderler
Yerler içerler atıklarını öğlece bırakırlar
Bırakan Cennet ile Cengiz’in mi?
Hayır, onlar bu toprağın çocukları, canları çekilince
Onlarda kalacak atıklarını bıraktıkları gibi bedenleri
Sorumluluk belediyenin ve hükümetin
Yapan kim?
Teknolojik mal.
Biz göremeyiz onları, biz bünyemizde olan biteni görebiliyor muyuz?
O da bizi göremez.
Zaman kavramı var. Zamanın ötesini görmek için teknoloji gerekli.
Mikroskop ve teleskop ve öncesinde yok etme yok olma düşünmek gerekli.
Biz yokluk dönemlerinde düşünmedik mi varlığı.
Bir varmış bir yokmuş bir masal bilinçlenmek lazımmış.
Bak masallarımız bir süreç serüven efsane gelişti bilim vardı.
Bilimde masallar gibi kesin değildir.
Değişe bilir ve dönüşür.

Bak, Cennet ile Cengiz bir geri dönüşüm tesisinde işe başlarlar.
Hatırlarlar piknik alanında öğlece bıraktıkları ambalaj atıklarını.
Değişmeden dönüştüler ve değişimin öğle farkına vardılar.
Şimdi görevliler ve görev bilincindeler.
Atıkları toplarlar ve vücudumuzdaki boşaltım sistemi gibi geri dönüşüme boşaltımını sağlarlar.
Teknolojik mal evrildi ve teknolojik insan vardı.
Teknolojik adam tuvaletini tutup gerekli yere yapar oldu.
Cennet cehennem bir yalıtım içinde dünya
Bir dönüşüm değişim içinde döner.

Avcı toplayıcı işte bir çiftçi
Otlayan hayvanı gördü cennet sandı.
Avlanan hayvanı gördü vahşet sandı.
Avlandı ve topladı in saydı kendini.
Toprağı sürdü çitledi tarlasını köy saydı hanesini.
Bir kardeş kavgası içinde ekmeğini bölüştü.
Değişti ve dönüştü.
Çoban ve çiftçiyken çiftliği varken bir eğitim avlandı bir meslek sürüldü.
Neydim ne oldum deme.
Sopayı silah etmişti hayvanı binek araç
Ne oldu da şimdi kendini koştu araç gereç bir makinaya.
Ve bir motorun içinde gider bir sürü cihazın içinde uyur.
Ey Türk! Bir davarın bir malın peşinde göçebe gittin de bir halk bir millet var oldun.
Şimdi makinenin peşinden gidip teknolojik bilinç edin ipte ne olacaksın.
İpte asıldın da elektrik akımında heder mi olacaksın.
Olmak ya da olmamak olacağız.
Olduk.
Şimdi avcılığımızı toplayıcılığımızı ve çiftçiliğimizi iyi görürüz.
Görmek yetmez bilmek için her daim öğrenme çıktımızı almamız lazım.
İletişim bilişim çağında teknolojik bileşkede iş çıktısı değil öğrenme çıktısı ön planda olmalıdır.
Yoksa bir sanayinin içinden çıkıp sanayiciliğimizi göremeyeceğimiz gibi
İletişimin bilişimin farkına varmayarak insan bileşkemizi sağlayamayız.
İnsan görünümünde bir hayvan dolaşır ve atıklarımızı bir hayvan gibi dışkılarız.
Teknolojik bir mal olaraktan
Görmeliyiz.
İnsanlığa dair gelişimizi görerek canlı var oluşumuzu teknolojik sürdürebilmeliyiz.

Aramızda bu araç gereç sonrası bu makine bu teçhizat ve bu teknoloji nedir?
Küfrümüz bir toplum kalayımızın sonucu savaşımızdır.
Bir düşünce eleştiri bir silah kurşundur.
Savunma sanayi ve istihbarat bilişimi.
Allah sonsuzdur düşüncenin sonu yoktur.
Kuran tüm âleme inmiş bir kitaptır.
İslam tüm âlemi kapsar.
Ben Aleviyim ben Müslümanım dersem daha çok diğer mezhep ve dinleri ifade etmiş olurum.
Onları İslam’dan ayırmış olarak.
Bütünden koparmış olarak.
Artık dünya küresel bir köy boyutunda yayma değil kapsamalıyız.
En iyi kapsayan Yahudi, mezhebi ve ya diniyle değil aramızdaki araç gereç sermayeyle kapsıyor.
Yeri gelir hepimizden dindar yeri gelir hepimizden kapitalist veya sosyalisttir.
Ayrılan ayrımcılığa düşer.
Bir cennet için bir cennet hamuru bir cehennem ateşinde yanar.
“Sen yanmasan ben yanmasam bu cennet vatan için kim yanacak.”
Gerektiğinde ayrılırız cennetimiz için bir cehennem yanarız da.
Yeniden dirilmek için bir dağı deleriz de.
Bütünlük adına hiçbir ayrılıkta boşa değildir.
Şimdi din mezhep ayrılığı değil aramızda araç gereç sermaye var.
Hukukumuz var.
Öğrenmek için ayrılır ve öyle varırız mahkemeye.
Bak aydınlanma çağında dininden mezhebinden bir bütün toplumdan ayrılıp icat eden mucit başımıza bugünleri aştı.
İyi mi etti kötü mü etti bir cennet bir cehennem.
Düşünmek lazım.
Allah sonsuz düşünce sınırsız özümüzü bilelim ama düşüncemize sınır koymayalım.
Misakı Milli bilincimizle yurtta ve dünyada sulh eyleyelim.

Dikkat!
Ormanları kundaklayarak boş yere hamur açmayalım.
Bir beton yığını bir bahçe cennet değildir.
Toplu cehenneme çıkıştır.

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 1.9.2021 15:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Naki Aydoğan