Cennet Durkut Şiirleri - Şair Cennet Durkut

Cennet Durkut

Kuşlar gibi uçmak istedim,fakat kanatlarım yokmuş yere çakılınca anladım... Rüzğar gibi esmek istedim,o kadar gücüm yokmuş yapraklar birikince fark ettim... Yağmur gibi yağmak istedim,toprakla kavuşmak,denizlere karışmak.oluk oluk akmak,cesaretim ama cesaretim kalmamış şimşek çakınca korkup kaçtım... Deli gibi sevmek istedim,birazda sevilmek,kalmamış yeryüzünde sevgi anladığımda çok ağladım...

Devamını Oku
Cennet Durkut

Bi sonbahar gecesi gökyüzünü seyrederken buldum kendimi.Ne düşündüğümü bilmeden öylece bakıp kalmışım.Umutsuzca yaşarken sevdamı ve haberi yokken kimsenin yanlızlığıma sarılmışım.En yakın arkadaşım olmuş yanlızlığım farkına bile varmamışım.Ve seni anlatmışım her nefes alıp,verişimde.Kelimeler çıkmasada ağızımdan ben seni solumuşum.Acı verirmiş aşkın tek kişiliği,çaresizi ve gzlisi şimdi anladım.Batarmış insanın yüreğine kanatır parça parça edermiş.Ben kokusu bile yeter derken darma dağın olmuşum.Parçalanıp dağılsa da yüreğim olsun be ben böyle de SEVERİMMM....

Devamını Oku
Cennet Durkut

Bazen uçurumdan atlamak gibi bişi seni sevmek.. Bazende karanlıkta yürümek... Yada susuz kaldığın bi çölde suya koşmak.. Karda yürürken ayaklarını hissetmemek,sıcak bi kuytuya sığınmak.. Bazende atladığın uçurumdan yere çakıldığını görmek... Karanlıkta görmediğim için olduğum yerde kalmak... Yada serap olduğunu fark etmek çölde bulduğun suyun... Belkide üşüyerek saklandığım o kuytunun son nefesimi verdiğimle ısınan vücudum olduğunu anlamak.. işte böyle bişi sana seni seviyorum demek...

Devamını Oku
Cennet Durkut

Bomboş sokaklarda kalabalık olduk ikimiz... Kimi zamanda kalabalıkta yalnızdık... Kaybolduk düz yolda,sen beni ben seni aradık durduk birbirimizi.... Aynı yerde buluştuk,sonra beraber savrulduk.. Sert essede rüzgar biz ayakta durduk... Engel değildi bize ön yargılar yada anlamsız bakışlar.. Hesap soramaz bize bizim dışımızda kalanlar... Sen bana KADINIM diyorsun ya onlar umurumda olamazlar...

Devamını Oku
Cennet Durkut

Büyüme kızım sen hiç büyüme... Batmasın gülün dikenleri küçücük ellerine kanatmasın yakmasın yüreğini... Ağlama meleğim sen hiç ağlama... Akmasın güzel gözlerinden yaşlar.. Sarıl bebeğim sıkıca sarıl annene... Acılarımı hafiflet pamuk teninle... Sen hep çocuk ol bitanem... Kollarımda uyu benem masallarımla Büyüyüncede anlatılır sana masallar,onlar benim anlattığıma benzemez sakın kanma annem... Onlar hiç mutlu sonla bitmez dinleme bitanem... Sen hiç büyüme küçük kal annem... birazcık anne sözü dinle...

Devamını Oku
Cennet Durkut

Ben hep 16 yaşında kaldım... Üstünden geçsede yıllar ben hep orda kaldım... Mahallede saklambaç oynadım... Kimi zaman ip atlardım... Ama en çok çelik çomak oynardım... Hep korkmuş,masum ve küçük kaldım... Bedenim büyüyüp yorgun düşsede... Yüreğim yaşanmışların acısıyla kıvransada.... Ruhum hep haylaz benim...

Devamını Oku
Cennet Durkut

Kelimelerim kağıtlarda kenetlenip çığlık olurlar. Hapis edemez hayallerimi kabus dolu rüyalar Gözlerimi açtığımda hepsi gerçekle dost olurlar. Eydiremez başımı ön yargılı çirkin bakışlar. Doğrular o gözleri ateş gibi yakar. Durdurmaz beni sırtıma aldığım yaralar. Yüreğim zırh olur hepsini tek tek yıkar. Yaklaşmasın bana kahpe insanlar. İçimdeki fırtına onlarıda harcar...

Devamını Oku
Cennet Durkut

Nefes almaktır bazen mutlu olmak,bazen de bir güvercini okşamak.
İnsani insan yapar,küçük şeylerden mutlu olmak.
Anlaşıla bilmektir,ifade edebilmektir kendini huzurlu olmak.
Çoğu zamanda sevdiğinin dizlerinde yatmak.
Hep su ile anlatlır saf ve temiz olmak,unutma suyun altındaki de çamurlu toprak.
Gördüğüne değil hissettiğine inanmak,işte o vakit saf ve temiz olur göremediğin çamurlu toprak......

Devamını Oku
Cennet Durkut

Alsam küçücük bi serçeyi avucuma kaçar mı benden? Usulca okşasam başını yeni kaldırmış çiceği solar mı hemen? Saysam yıldızları tek tek koysam baş ucuma söner mi dersin? Yürüsem toprakta yalın ayak kurur mu acaba? Peki ya sarılsam sana sıkıca nefesin kesilene kadar çeksem kokunu içime,deyse tenin tenime sallanır mı dünya? ? ?

Devamını Oku
Cennet Durkut

Zor atıyorum kendimi,hayallerimin özğür olduğu o dört duvar arasına...
Sanki bir sihir var penceremin camında,insanları maskesiz gösteren.
Yada benim gözlerim daha net görüyo bu odada.
Örülmuş tuğlalar içinde hapis kalmış bir beden değil bendeki,saydam benim duvarlarım.
Uçsuz bucaksız bi şehir sığdırdım.
Ağaçlarım,kuşlarım,denizlerim,bulutlarım var benim kimsenin dokunup kirletemediği.

Devamını Oku