Cennet Çiçeği Destanı Şiiri - Deniz Ercani

Yarimin kokusu geldi burnuma
İzledim hasbahçeye çıktı yollar
Açtım kapıları girdim bahçeye
Baktım selamlıyor beni al güller

Güllere dedim bir çiçek ararım
Onu bulmadan dönmemek kararım
Eğer görsem incitmeden dererim
Yüzünde vardır hep yeşiller allar

Dediler o çiçek burda bulunmaz
Saklar kendisini yeri bilinmez
Öyle her gördüğüne de sorulmaz
Duyarlarsa koparırlar yad eller

Dedim içim yanıyor huzursuzum
Yarimi bulmadan azalmaz sızım
Şimdi nerelerde arasam izin'
Yardım etmezseniz nic'olur haller

Güller dedi ki bir de cennete bak
Orada bulunur böyle bir çiçek
Ama bilmeyiz ne zaman açacak
Belki dökülüp kırılmıştır dallar

Cennete vardım kokuyu izleyip
Firdevs'e girdim kendimi gizleyip
Dedim meleklere sevdiğim kayıp
Bir çare gösterin ne olacak haller

Melekler dediler burda işin ne
Dengin olmayanın düşme peşine
Buralarda neler gelir başına
Sonra dermanın olur ıssız çöller

Dedim ben bulmadan gitmem yarimi
İster davul gibi yüzün derimi
Dertlerim çok nolur söylen yerini
Mutlu olsun ızdırap çeken kullar

Dediler o tüm çiçeklerin başı
Bu cennetin hem ayı hem güneşi
Tek yaratılmıştır yoktur bir eşi
Ondan bahsedip durur bütün diller

Dedim bir kez olsun onu göreyim
Bende gönlü var mı bir yol sorayım
Önünde bir vakit secde durayım
Onun için yere değsin bu kollar

Dediler tamam seni götürelim
Şifan buysa derdini bitirelim
Ama ölürsen nere yatıralım
Alıp da uçurmasın seni yeller

Ölürsem gömün yarimin dibine
Belki bir faydam olur toprağına
Fark etmez ya soluna ya sağına
Sonsuza dek birlikte desin eller

Götürdüler beni yarin yanına
Kaşında sürme var saçında kına
Gözüm görmez oldu düştüm önüne
Boğaz düğüm oldu tutuldu diller

Dedim cennet çiçeği var bir arzum
Senden gayrısını görmüyor gözüm
Söyle seninle mi yazılmış yazım
Değil ise kırılsın yazan eller

Dedi ben güllerin efendisiyim
Şu gördüğün cennetin kendisiyim
Cihanın menentsiz bir tanesiyim
Kendine anlatma böyle masallar

Devam etti benden sana yar olmaz
Ne yapsan ne etsen çöller şar olmaz
Kızgın kumlar soğuyup kar olmaz
Seni anca avutsun bu hayaller

Dedim Ercani'yi mahvetti sözün
Taşıma kahrından ölmüştür yazın
Mezarımı da az hafifçe kazın
Belki beni alır götürür seller