1-]İnsan cennetten çıkmamıştı. Cennet insanın içinde çıktı. İnsanlar başta toplumsal hayata geçişle, birçok cennet algıları yarattıysalar da, bana göre; tarihi süreçte insanlık üç temel cennet algısı üzerine, diğer sosyal ve toplumsal özne algılarını da bu algılar üzerine bindirilişleriyle de, cennet tasavvurlarını ve cennete dek fikirlerini geliştirebildiler. Bu algı artık tüm gelecekteki yaşamlarının da kurgu temeli olacaktı.
Bu algıların temelinde, egoizmin rahat sağlanır oluşuna denk düşen bir konumla bulunuş sağlananı vardır. Ki bu konumlama sağlananı da bu tür tüm fantezi ve takıntıları (fetişizmi) kristalize eden bir imleyicidirler.
Hele de cennet özlemi içinde sonraki mülkiyetçi ilişkilerin bulunması vardır. İnsanların sınıfsal olma farklarından dolayı kendi için ulaşılmaz olanların fetişizmi ile cennet özlemlerinin yeni birikmesine dek beklenti takıntıları vardır. Ki bu cennet tasavvurlarının içi daha çok ittifakı dönem sonrasıyla başlayan üretim ilişkileriyle hayli yüklendiğini göstermektedir.
Bu yüklemler, insanın varsıl insanlarda görüp te, kendi durumuyla kıyaslandığı sağlasan ve adalete dek eşitsizliklerdir. Bu algı daha sonraları insanlarının kendileri için ulaşılamaz olanları, kendileri için umut ve kavuşum ettiği, bir ölüm ötesi yer olup çıkmıştır. Ki burası imanın alanı olmakla da, konumuz dışıdır.
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Değerli Şahin, sizde aklı kullanıp, okunana ilişkin neye cevap verecekseniz verse idiniz makul olurdu. Bak sn. Demircanla ne kadar benzeşiyorsunuz! Sn. Demircan'ın bir örnek benzeşmesiyle, siz, Sn. Demircan'ın şiir yazmış fotokopisi gibisiniz.
Şiirse bu yazının yanıtı alın size şiir.
Adımı değil, aklımı edipte bayram.
Senin anladığın anlamda,
dini hak ile değildir kayram.
Akli olanı, masal bilip,
Masalı da, akıl diye verek.
Anlamamayı, bom boş olmuş izana
Bilmezliği yük demeğe ne gerek.
Değerli Demircan,
Ne dediğinizi pek anlayamadım. Ama 124 000; 124 000 000 ve 104 cilt savunmanızla bir hali şifa bulduğunuz anlaşılıyor. Bu şifa size pek yakışmış, sizin üzerinizde kalsın efendim. Ben şifa bulmak istemiyorum.
Benim amacım da sizin gibi akıllı! olmak. Ama ne yazık ki beceremiyorum değil mi?
Sizin gibi bu kadar ciddi dellillerle! akıllı olmaktansa, ben gibi delilik bana yakışır!
Utanıyorum ama böyle bir yoruma, böyle bir cevap ancak olur!
Esen kalın.
Sen hayatta 124 000 sadık şahitli ve 124 000 000 onaylı ve de 104 ciltlik gerçek belgeyle desteklenen bir hakikat-ı uzmayı inkar eden bir akile rastladın mı Bayram bey? Bu kadar ciddi delillerle desteklenen bir gerçeği inkar eden adama deli demek bile az gelir bence! Böyle birisine dense, dense; Hınzır deli denir ki, onun cinnetli hezeyanlarında elbette Cennet fikri değil cinnet emareleri hakim olacaktır!
Rabb-i Rahim'imden acil şifalar dilerim.
Şu masallı savları, hiç anlatma akil'e!
Zira teki dinleyip, etmez gayra nakile!
O kapkara kalbine, ettir artık bir Bayram;
Evet diyorsan buna, yaşa din-i Hak ile!
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta