Cennet Şiiri - Mehmet Kovancı

Mehmet Kovancı
48

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Cennet

Uzundu gece hemde herzamankinden daha uzun ve kara,
Tuzlu kirpiklerinin arkasına saklanmış masum gözleri vardı.
Hep deliliğe vuran hırçın dalgaların arasında sıkışıp kalan paslı parmaklıklar kadar yalnızdı aslında.
Bense yüzük parmağında altın bir alyansla parmak ucuna sadece dokunabilen bir ziyeretçi, kaçmak istesem kale surlarına çarpar geri dönerdim çaresizce ne ölebilir ne gelebilirdim sesine.
Şiir gibi bakan gözlerine bakar bir damla kan akıtır ve yazardım savaş mağduru surlarına iki sözcükle kısa bir cümlede anlatırdım seni: tutsağım, uzağım...
Bir damla gözyaşında boğulurdu tüm hayallerim ve katran karası bir zindan beklerdi beni.
Gözünün yaşını silemediğim, özlemler biriktirdim beyaz tenine
Yazılmayı bekleyen hayalleri yazmak için parmaklarımla...
Geceye inat yine kalbimde bir şamdan alevindesin yanıyor hasretin.
Şehvetli saatlere hasret bedenimle kurak çöller gibiyim. Sense var mı yok mu bilinmeyen bir vaha gel de uslandır kurak bedenimi gelde ıslandır beni...
Tıpkı Cennette gibi...

Mehmet Kovancı
Kayıt Tarihi : 3.11.2013 15:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Kovancı