Uçsuz bucaksız bir yer dersin, görev bu neylersin, öyle ki vatan aşkı sarmıştır benliğini, ailene hep iyiyim, merak etmeyin nezaketinde bulunursun, olsun şehidim üzülme, bu hasretlik cennetinde güzelliklerle sana sunulsun..
Kalbini saklamayı hüner sanan bir kız, vazgeçilemeyen umudun hasretle çoğaldığı bir yerde, masallarla örüyor mısralarını..
Söylenecek çok söz var, öyle ya gülüşler bende, gözyaşlarımız, her gördüğün yaprağı koparman,
cıvıl cıvıldık işte..
Yaktığın sigara kaçıncı öfke, yırttığın sayfalar kaçıncı bitiş, saçlarına aklar düşmesi de cabası, kavgalara karışmış kalbin kelimeleri..
Gönlünün kapısı hep aralıktır senin, öyle ya en sevdiğin ay da aralıktı , mevsimlerin uzantısı aşk , en güzel manzaradan bize göz kırpan kış güneşi eşliğinde..
Şöminenizin ateşiyle birlikte duygularınızın zirve yaptığı anda fotoğraflarınız ellerinizde , onlara artık firari bir yara olarak bakarsınız, yüreğinizin açıklarına iner onun utangaç bakışları..
Haykırsam sessizliğin sesi olabilmeyi başarabilir miyim? Virgülleri kaldırıp sadece sözcüklerle süzülüp bir aşka el uzatabilir miyim?
Sevilmek mi ? Bir düşünün sevildiğinizi, olmadığınız şey olmayın, böylece güzelliğiniz, lütfunuz sonsuz bir övgü olarak kalacak gökyüzünde..
Bu kaçıncı kış diyordum kendine gelsin diye kalbim, yol almalısın artık kar yüklenmiş yollara doğru..
Tanır gibi oldu, hemen başını öne eğdi, sevgisini benden aldığını anımsadı galiba, hayatında biri mi vardı, aklımda deli sorular, neyse kırgındım ama tek ben değildim ki
terk edilen..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!