Yana yakıla aşkım ölüm fermanı demek
Peşinden koşturmamdır sana ibadet etmek
Ya sen gel ya da çağır boşuna bu üzülmek
Ayrı geçen her günüm kayıptır bu dünyada
Bazı çok bazı azdır delicesine sevmek
Karşı karşıya kalmak derin üzüntülerle
Oyalanıp yaşamak geçici sevinçlerle
Acıları yaşatıp bırakıp gidenlerle
Hesaplaşmak gerekir bir gün tanrı aşkına
Cevapsız kalan uzun dertli soru yumağı
Bela aramaktayım sessiz geçen ömrüme
Lanetler yağdırarak gözyaşı dökmekteyim
Değmeyecek sevgiye kalbimi ağrıtarak
Peşine düşmekteyim izini sürmekteyim
Selam yollar aşıklar sılada sevgiliye
Bu ev artık evindir
Eğer kalmak istersen
Rahat hisset kendini
Sorun olmaz hiçbirşey
Bu Eylül'ü özlerim bu Eylül başka Eylül
Bu Eylül geleceğin hep kalacağın Eylül
Dumura uğrayan us delice çarpan gönül
Bu Eylül'de sevinir bu Eylül başka Eylül
Yazı hiç aratmadan sarı gül bırakmadan
Beklentiler boşuna hayat bu sürer gider
Ayak uydurmasan da zaman akıp geçiyor
Bitmeyen senfoniler çalınıp söyleniyor
Sonu gelmez yaşamın kendisi beter gider
Kaç zaman sonra yine hatırlanır öyküler
Kimin gözü var bende ben kimi sevebildim
Kimin gönül tahtına tezden kurulabildim
Göz üstünde kaşı var diye bahane buldum
Şimdi gönlüm boş kaldı içim kan ağlar gibi
Huydan vazgeçemem ben kaştan gözden hiç geçmem
Belirsizce yaşamak kör bir kuyu içinde
Güvencesiz tırmanmak o dik merdivenlerden
Bazen ümitsizlikler arkadaş olur diye
Heyecanlanmak gerek hayat boyu yaşarken
Kenarda bulunmayan bir kaç kuruş garanti
Bir karından çıkmamıştık
Bir yolunu bulmamıştık
Böyle büyük kardeşliğin
Farkına biz varmamıştık
Ne zamanki ben de yoktun
Senin sarhoşluğunda yaşadık o akşamı
Ne kadar da küfürbaz tatlı dilli kadındın
Benzerin olduğunu sanmıyorum dünyada
İnsanı gençleştiren ve güldüren kadındın
Yarım yamalak cevap yetiştirmekti arzum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!