Dalın dudağı diye öptüğüm gül yaraladı
ağzımı - varsın yaralasın -
deli bağrım duldasında
bin gül goncası saklı
Umut üzre - sevdiceğim -, dil üzre
yüreğim - ki sadece - öpüşlerin es'ridir
gölge gölge bulanmış
teslim olmuş yiğitliği budanmış
yüzlerin değil
Uykularım darmadağın - ne yazar -
sabahlarım - yine de - gün ışını bıçaklı
Dardayım - yalanım yok - baskın yedim güngece
örselendi aşklarım - üstelik - bir uzak diyardayım;
işte hasretin tırnakları - açıkça söylüyorum -
dalıyor tenimi
kan ile kanca gibi
Eğilsem - bu nasıl söz -
zay'olur, ziyan olur zeh'r ile ruhum
ellerimle büyüttüğüm gelinciğe zul'olur
Saçın saçmış - gökte üzgün - yüzüm yüzüm gider bulut
gözüm dalmış yollarına
- yeni doğmuş bebeciğim -
kirli suyla yuyulur mu?
Canı candan duymak gerek - a benim nazlı yarim -
öldürülmüş kuzucuğun melemesi duyulur mu?
Eğilmekse - eğer, yal bulmuş encik gibi
efendinin önünde - tanımı yaşamanın
sunup ruhumu ulaşılmaz bir dala
- kurda kuşa yem olmadan -
seçerdim - çoktaaan - insana yaraşanı
Yüreğim ki hırçın, yüreğim ki serseri
- evet evet serseri -
aşklarım ki - bin gül bahçasında sınırsız
bir gül gibi - gizlidir
- ay vurmasın - tüte tüte dolanır
- gider - yare ulanır
Yüreğim ki poyraz, yüreğim ki haşarı
bıçkın, civan, atmaca
kan ile kanca ile "dur" diyorlarsa ona
kana da kancaya da dişediş yanıt verir
Dalın dudağı diye öptüğüm gül
yaralamış ağzımı - geçer, muhabbet yarasıdır -
yazık ki - rengi'çin cenk verdiğim -
gülü de yara sarmış
Zorluklarmış kuşatan - menim balam vay vay
ne menem derde düşüp - kime ne!
Dağda doğan - nasıl ki - rüzgâr'le coşarsa
derde doğan - bu kesin - cenk ile çelikleşir
Kayıt Tarihi : 28.11.2012 11:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şahsiyet olarak tüm ömrünü inancına adamış, inancının sözcüsü olmak üzere seçkin ve değerli sözleri ile meydan yerlerine düşmüş çağdaşımız bir şaidir..
Kişilik ile şiir arasında bir ilgi olsa da bizim nihai tartışma zeminimiz şiirin bizzat kendisidir.
şiirlere puan verme işi elbette subjektiftir...ancak, bu subjektivitenin bile ma'şeri vicdanda (topluluk vicdanında) bir ortalama eğrisi, bir objektivitesi vardır..Şu an itibarıyla şiire verilen 5.3 şairin kıymetini değil, okurun şaire olan seviyesini gösteriyor kanaatimce..
Bu şiir, şahsi kanaatime göre bu derece bir düşük puanı haketmiyor..
Nedim konusunda, nedimin hayatı ve kişiliği konusunda naci beyin görüşlerine katılmasam da - çünkü dörtyüzyıl öncesi şartlara anakronik olarak yaklaşmak istemem- saygı duyarım
lakin şairin kişiliğinden hareketle veya
arapça veya farsça ağırlıklı yazmasıyla şiirin değerini ve analizini yapmak ve bu durumu bir puan cetveline dönüştürmek aklımın alabileceği bir iş değil...
Nedim bütün edebiyat dünyasınca divan şiirinin birinci liginde en azından ilk beşe giren ustalarındadır..yani hakkında asırlardan gelen bir kanaat ortalaması vardır..
her neyse..
ve özetle...
nihat behram, ayet demek yerine ilham demeyi tercih ederk söylüyorum, bu konuda ilham ağırlıklı bir şair olarak gelmiyor bana..veciz ifadelerinin olması, şiirinin üzerine çok çalışmış ve emek vermiş olması, şiirin objektif korelasyonlarına, etik, estetik displinlerine uygun olması gibi tamamı artı hanesine yazılacak yönlerini görmem dahi bu duygumu değiştirmiyor..
şiirde şekil ve form arayışı içinde bir farkındalığının varlığını sanırım bu mealde daha ilk yazımda vurgulamıştım..
nihayet olarak, farsca ve arapça ile malûl (!) kelimelerden mürekkep olsa da şiirindeki şu şırıltılı lirizmi kaydederek son vermek istiyorum sözlerime..Naci bey e ithafen kaydediyorum
zay'olur, ziyan olur zeh'r ile ruhum
ve duygusunu alip cikar gider,
bir siirde okuyucu parcalaniyorsa,
ve bütünlükte kalamiyorsa,
o siir niye yazilir ki
ya da kisacasi su,
cok parcalanmis, ve cok siir yazayim denmek istenmis
ve cok da toplama olmus,
zorlama olusuyla beraber
.................r
TÜM YORUMLAR (19)