binbir gece masalı,başlıyor
dinle şimdi.
kambur soytarılar dans ediyor,
yüzü şekilsiz sevdamın
hinlikleri sarıyor her yanı..
yüzüme sıçrıyor:
ölüme gülmek istiyorum
apansızca,hissetmemek
ve en mutlu anımda
çekip gitmek hayattan...
zaten her mutlu anın sonu:
ölmek değilmi:ayrılıklardan!
ey yabancı:
söyle sevda üstüne,
tüm türküleri,
ben sarhoş oldum.
bulmaz yolunu/aşkım
şaşar sokakları,
bu sabah...
her sabah...
baktığım aynadaki:
yüz benim değil...
anlamsız gözlerde,
yorgunluk izleri....
buldunmu? kendini bende,hiç
benim seni bende buluşum gibi,
düşlerinde yanıbaşında,gördünmü beni,
korkudan irkilıp,uyandınmı hiç,
ayrılık dolu karabasanlardan
gözlerin güldümü hiç?
ruyalarda arasam...
bulurmuyum seni,
ısıtır mı beni sevgin..
zemherinin orta yerinde
uzatsam ellerimi...
değer mi sıcaklığına...
kapkaranlık gecedeki işıksız ateş
duvarlardaki çatlakların motifleri
sigaramdan çıkan puslu duman
birşeyler çağrıştırır kalbimde
her zaman birşeyler yapmak
Kötülerde yaşar kötülerde
herkes gibi
bende onlardan biriyim
herkes tiksiniyor onlardan
bende tiksiniyorum
herkesten
zordur hayat'ı yaşamda
sakin durmak,
kimler ki:sarılırsa hayat'a
dört el ile,
harcanmaz bir metelik,
misali..
ağlasam,ağlasam
aksa göz yaşlarım ellerime,
biriktirsem her damla yaşı,
sonra deli bir rüzgar esse,
savursam topladıklarımı,
her damla yaş yapışsa,
' BİRAZ VEFASIZLIK ETTİĞİMİN FARKINDAYIM.
UMARIM İLERKİ GÜNLERDE, TELAFİ İMKANI OLUR..'
' Olması gerek, zira arkadaşlığın, dostluğun ve o güzel
dizelerinin yüreğimdeki yeri istisna.'/ selamlarımla/n.a/