sürmeli gözlerin ağlarken,
gözyaşlarını silmek isterdim,
sen ellerde cefa çekerken,
söyle bana ben neyleyim...
ayırdı eller düşünmeden,
Aldanma kimsenin sözlerine
Yıkmak istiyorlar
kurduğumuz mutlu dünyayı
Mutluluk vaad eden,
her dost yüz yalancı
puslu bir ilkbahar sabahı:
yedi renkli kelebeğimsin,
suya düşen güneş ışıltıları
aydınlatıyor yüzünü,
düşsel sevdamın her yanı
baharın mis kokularında,
görenler tanıyamaz oldu
soruyorlar neden içtiğimi
dertsiz olan içermi
her gece derdimden içiyorum
her akşam başka meyhane
kadehler dolusu içiyorum
gecenin rengi siyah,
katran karası:
yapışmış yüreğime/ateşin
kor olmuş içimde..
alnımda biriken damlacıklar:
katran karası,
sığ denizindeyim
aşkın...
açılırken enginlere
takılıverdim dalyanlarına,
...............................................
her yanımda,
yaşam pembe bulutlarda,
gezmektir dediler,
çilede çekilir demediler ki.
kader ayrılığı yazmış,
çekersin dediler,
uğraşma silimez demediler ki.
rüzgar öyle güçlü ki,
ortalığı kasıp kavuran
sıcaktan eser yok sanki
heryer yemyeşil cennet gibi:
çevremde yüzlerce çocuk
ellerinde uçurtmalar
küçük bir misket..
mutlu ederdi beni,
çoşkuyla koşardım.
ahmet amcanın,
bahçesine,
arkadaşlarımın yanına..
yaşamak güzel şey be arkadaş,
şiir tadında dolu dolu sevda ile,
anlaşılmaz bir mutluluk böylesi:
yılların bıraktığı izleri silerek
ve bütün acıları toprağa gömerek
sislerin ardından gelen sevgiliye:
' BİRAZ VEFASIZLIK ETTİĞİMİN FARKINDAYIM.
UMARIM İLERKİ GÜNLERDE, TELAFİ İMKANI OLUR..'
' Olması gerek, zira arkadaşlığın, dostluğun ve o güzel
dizelerinin yüreğimdeki yeri istisna.'/ selamlarımla/n.a/