Güneş kıskanarak güzelliğini
Yanıyor alev alev.
Esiyor rüzgâr sessizce
Senin olduğun yerlerde
Ve bulutlar,
Kapkara bulutlar
bende aşk
şaraba benzer
yıllandıkça
tat verir
yılladıkça
beni sarhoş eder...
Hep söyle başlıyor
Neden böyle oldu
Ve ardından
Boşluğa düşen gözyaşlarıyla
Bir aaah çekerek
Biz sevmeyi mi bilemedik
Akşamları geliyor bir acı
Bağrımda sancısı
Uyurken yakalıyor beni
Çöküyor bir karabasan gibi üstüme
Bağırmak haykırmak istiyorum
Ama düğümleniyor kelimeler boğazıma
Hatırlıyor musun?
Karın yağmasını çok severdim.
Ben bulutlarla anlaşmıştım:
Beni sana kar tanesi olarak getirsinler diye.
Sen de avucuna düşen kar tanelerinden
Kardan adam yapıp,
Sen güldüğünde
Gökkuşağı çıkardı gökyüzünde
Kelebekler uçardı
Engin maviliklere doğru
Ve mis kokulu çiçekler açardı
Kuşlar seni şarkı yapmış
Küçük bir görüştü
Ve nazlı bir oturuş…
O an pembe hayaller başladı
Pembe gittikçe koyulaştı
Tozpembe oldu
Yolculuk başladı hayaller diyarına
Sana yalvaran bakışlarla
Beni öpmeni isterdim
Sen de sana yalvarmamı
İstercesine yok derdin
Ve beni dudaklarına
Susamamış bir şekilde
Sensizliğin ilk sonbaharı
İnceden bir yağmur
Yaprakları titretiyor
Yüreğimdeki aşkın üşümüş
Üstümü ört diyor
Beni terk ettiğin gece aklıma geliyor
Seni sensiz yaşamak ne demek bilir misin
Tıpkı
Suya yazı yazmaya çalışmak kadar zor
Tıpkı
Ölümü beklemek kadar çaresiz
Tıpkı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!