Çengelköy…
Çengelköy…
Tanıdım seni, Çengelköy.
Yeşillikler içinde, İstanbul’un bir semti.
Güzelliklerin mest eyledi.
Bir ses duydum yürürken,
Şaşırıp kaldım aniden.
Hıyar….Çengelköy hıyarı.
Vardım İstanbul’a,
Ulaştım bir köye.
Çengelköy’e.
İşim vardı bu semtte,
Boş kaldım, dolaştım sahilde.
Boğaza yaslanmış, eski İstanbul yapıları.
Hele Kuleli,
Azameti ve ihtişamı ile uzanmış sahile.
Seyretmeye doyulmaz, asırlık geçmişine.
Yok mu fil ambarları,
Eskimiş, nerdeyse yıkılacak duvarları.
Tarih kokmakta tuğlaları.
Altmış yıllık bir pastane,
Sordum hikmeti ne?
Dedi: Uzan kardeşim Karadeniz’e.
Doyum olmaz böreklerine.
Sahilde çay bahçeleri,
Asırlık çınar ağaçları.
Destek yapmışlar, yıkılmasın uzun kolları.
İstanbul diye kokmakta,
Eskilerden kalan bu yaşamları.
Pazarı dolaştım sakince,
Gelmekte o ses efendice.
Hıyar, Çengelköy hıyarı.
Hıyar deyip geçmedim,
Sormadan duramadım, bir manava yanaştım.
Tadına bakınca,
Özelliğini anladım.
Körpe taze meyveler,
Lezzetini alır yiyenler.
Acı tatlı anılarım geçti bu yerde,
Pek çok tesadüfler buldu,beni bu güzel ellerde.
Adını her gördüğümde,
Yaşadıklarım gelir gözlerime.
Güzellikler diyarı Şehri gezdim yeterince,
İstanbul’da bir başka semti,
Sevemedim bu kadar gönlümce.
Mehmet Macit 10.06.2009
Bir Başkadır Çengelköy.
Kayıt Tarihi : 10.6.2009 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!