Cendere
Kalemin ve kelamın üzerine dökülen gece siyahı
Ararken kelimelerini yıldızlar arasında
Gökyüzü sakinleri göç etmiş, sessizce
Uyandırmak için perdeli gözleri
Akkor bir Ağustos gecesi
Yıldız yağmurları yağmış
Güneşin soğuk yüzünden sızan hüzmeler
Yakamozları boğmuş, kimse görmeden
Bir martının gagasında soluyan deniz
Sinesinden kusarken cehennem ateşlerini
Deniz halkına bir yaman figan düşmüş
Kapısı göklerin zindanına açılan
Kelebeklerin çiçeksiz ülkesinde
Siyah zambaklar açmış, bu sabah
Düşler şehri evlerin enkazlarına
Mor sinekler saltanat kurmuş
Çaresizlik, zehirli mantar tarlaları
Korkular, gözlere sürmüş atlarını
Oyuncak bir bebeğin dondurulmuş sevimli yüzüne
Gülü kararan bir bülbülün hüznü çökmüş
Lanetin elçiliğini yapan o zebani sesi
Kovalarken ateş ülkesi halklarını
O gecenin çığlığını kulaklarına asmış
Tedirginliğin kalelerinde devriye nöbetleri
Babaları kayıp çocuklara düşmüş
Şimdi vatan arıyor o sürgün duygular
Nereye gitsen arkandan gelen o gece
Tövbesiz pişmanlıklar uysal eller bekliyor
Yaşamak; morg odasından gelen sesler gibi
Herkese biraz ölüm kokusu sinmiş
Söyle!
Kundağı kefene dönüşen bebek
Ben nasıl barışırım hayatla
Samet GÜL Ağustos’99 / İst.
Samet GülKayıt Tarihi : 19.9.2007 11:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!