Cenaze Konusmasi- Esi olarak

Cigdem Turan
12

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Cenaze Konusmasi- Esi olarak

Ben onun eşiyim…
Ve şunu bütün kalbimle söylüyorum:

Senol, bu hayatta çok şey yaşadı.
Çok acılar gördü, çok zorluklar çekti…
Ama tüm o acıların sonunda —
Bende huzuru buldu.

Ben onun sığınağı oldum,
O da benim dayanağım.

Beraber güldük… beraber sustuk…
Ama en çok da birbirimize sığındık.

Onun kalbi…
Munzur kadar berraktı.
Bazen konuşmadan bile anlaşırdık.
Göz göze geldiğimizde,
Dillerimiz susar, ama yüreklerimiz konuşurdu…

Ve şimdi…
Bugün onsuz kaldım.

Ama biliyorum ki,
Bu dünyada ona elimden gelen her sevgiyi verdim.
Gönlüm rahat…
Çünkü o bunu bilerek gitti:

“Seni hep sevdim…”

Ve ben de onu…
Son nefesine, son bakışına kadar…

Artık ne acısı var,
Ne yükü, ne de yorgunluğu…

Yorgun kalbi şimdi huzurda.
Rabbim onu nuruyla sarsın.
Ruhu şad, mekânı cennet olsun

Cigdem Turan
Kayıt Tarihi : 21.6.2025 23:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sığınağımda Huzur Buldun – Şenol’la Bir Ömür” Çiğdem, hayatının en anlamlı yolculuğuna başladığında, geçmişinde yaraları olan bir adamla tanıştı: Şenol. Şenol’un gözlerinde, yaşanmışlıkların gölgesi vardı; acılarla dolu yılların sessiz izleri. Ama o bakışlarda aynı zamanda bir umut da vardı — küçük, kırılgan ama çok derin bir umut. Belki bir gün, gerçekten sevilmeyi, gerçekten huzuru bulabilme ümidi… Ve Çiğdem geldi. Ne bağırarak, ne zorlayarak… Sessizce girdi hayatına, Munzur’un suyu gibi berrak, Pülümür’ün taşları kadar sağlam… Şenol’un kalbi ilk kez hafifledi onun yanında. Çiğdem onun sığınağı oldu. Onu olduğu gibi kabul etti; geçmişiyle, kırıklarıyla, suskunluklarıyla. Ve Şenol, bu sevginin içinde yavaş yavaş yeniden doğdu. Birlikte geçirdikleri yıllar, öyle gösterişli anlarla dolu değildi. Ama o anların içinde samimiyet vardı. Beraber yapılan bir çay, bir bakışta anlaşılan bir sessizlik, yorgun bir akşamda yan yana susabilmek… Bu sevgi, gösterişli değildi; ama çok gerçekti. Ve gerçek olan her şey gibi, derin izler bıraktı. Şenol hastalandığında, Çiğdem yine yanındaydı. Onu terk etmedi, şikâyet etmedi. Sadece sevdi. Son ana kadar… Son bakışına kadar… Ve o gün geldi. Yorgun bir kalbin durduğu, acıların sustuğu o gün… Çiğdem biliyordu, artık yalnız kalmıştı. Ama aynı zamanda kalbinin derinliklerinde bir huzur vardı: Çünkü Şenol, huzur içinde gitmişti. Çünkü onun bildiği bir gerçek vardı: “Ben bu hayatta en çok seni sevdim…” Ve artık o sevgi, bir ömürlük dua gibi taşıyordu Çiğdem’in yüreğinde: Rabbim onu nuruyla sarsın. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!