and olsun ki nefretimi de benden aşıran kitaplara
kendi iyiliğim ve kendi kötülüğümde
sonsuz zamanı inkar ederek çekiliyorum inzivaya
şayet kalbimin balçıklı alevini yıkayacak el
adaletli bir hırsızın eli olacaksa
dindar bir katilin eli olacaksa
sen dul gelin
duvağını kaldırmadan
pak ellerinle geceyi sar kundağına ve çek git ninnisiz
çünkü kir kiri pek iyi söker
ve siz balınızı çiçeklerden toplayan pırıltılı arılar mıydınız
ben sizi tabutsuz cesetlerden fışkıran
irin yumaklarında sineklerle bir sanırdım
fakat bu hummalı oğlumun son böğürtüsü oldu
çünkü süslü bir leşe konmuş akbaba bilir
yılandan korkan çocuğun kalbini dişlemekten boğulduğunu
siz evet siz gerçektiniz
siz evet siz benim kalbimdiniz
senin oynak kalbinde tıkladım
senin biraz daha erkek kalbinde tıkırdama pahasına
ve şimdi kalbimin çelenksiz cenazesi huzurlu
ve şimdi kendi omuzlarında taşınan kefensiz hür
aradığı yengi bulundu
gönülsüz mecburiyeti bulundu
benim özlenen yalnızlığım
benim bağışlanan kötülüğüm
benim alkışlanan nişanlılarım
işte sizin günahlarınızı kıskanan şeytanım
işte sizin utançlarınızı kiralayan tefecim
işte sizin vicdanlarınızı tutuklayan gardiyanım
artık benim dinç kötülüğümün hışmı
sizin kötürüm kötülüğünüzün konukseverliğine aldırmıyor bile
güya bir bal peteği ve çolak bir dünya savuran bizi
suçlu suçsuzluğumuza vurgun
ey bezgin tanrı
yanımda oturan insandan insan bu sen misin
gecenin içine çatlayan bu çaresiz gözlerin bakıcısı sen misin
sen misin kuluna konuk olan bu yurtsuz
biliyorum alışık değil zıplamaya hevesli baldırların
yalnızca bağdaş kurulan minderime
biliyorum zordur insanın havaya ve ete söz geçirmesi
ve bu senin erdemlerine murç vuran bir sövgüyken
fakat seni aşağı nasıl indirebilirdim
daha aşağılık olana sarılmadan
daha alçak olanla gerdeğe girmeden
ah senin kıymıksız ağzında tepinen
gamlı sözcükler
ruhuma ne kadar yakışıyor bilemezsin
ah çıldırmış yarasalarım
senin ciğerlerindeki ekşimiş sütü
nasıl da iştahla emiyor hissedemezsin
ah senin şahin burnundan çıkan sis
ne kadar da çabuk alnımın yarıklarına çöktü göremezsin
ah senin içine çektiğin teselli
kaçak uykumu nasıl da yatağıma geri getirdi düşünemezsin
hıh susuyorsun
ben de susuyordum
hıh yankılanıyorsun
ben de yankılanıyordum
hıh çığırtkansın
ben de çığırtkandım
hıh öldürdün
hıh bir insan gibi
olmadı mı
olmadı mı
olmadı
ha ha; sen bana saldırmak istiyorsun
benim gömdüğüm kirpinin dikenleriyle
bu nafile neyi değiştirir ki
yıpranmış kıyafetlerimi yamamamı ister miydin
ben çıplak göğsümü çıkarabilirim kuduz vicdanıma
hayalarımı suça batırmadan
elbet kirimin kabuğu da örter çarçabuk erdem gözeneklerimi
ya senin çocuk cinayetin
layık değil miydi güneşte yanmaya
ha ben sana haince kapan kurmadım
ha ben sana sinsice kuyu kazmadım
ha ben sana düşmanca ateş açmadım
elbette kavanozundaki acı balı
engerek zehriyle mayaladığımı sana hatırlattım
ve senin masanda bir kadeh saf su hep dururken
ah sen şimdi bana ne kadar benzeyen
ah sen cennetin ve cehennemin ihtişamlı mimarı
bana köz yemeyi öğütleyen
bana ateş yutmayı öğütleyen
bana kendi alevimle yalanmayı
bana mızrağımla en sevdiklerimi avlamayı öğütleyen
şimdi sana ne oldu
cehennemin çıkış kapısına doğru koşuyorsun
ah ne kadar kolay sevdin insan olmayı
ah sen ne kadar insan bakan
ah sen insanda yaratılan
bu yüzden mi ben hicreti zikrettiğimde
sansar gibi sıçrayan kulaklarımı ısırmıştın
ağrılarım
ağrılarım
ağrılarım
sana ne kadar da kolay sıvıştı
omuzlarına kaçan altın alevlerim
nasılda bir çırpıda kararttı
benim gümüş yangınımı
ve yine and olsun ki nefretimi de benden aşıran kitaplara
kendi iyiliğim ve kendi kötülüğümde
sonsuz zamanı inkar ederek çekiliyorum inzivaya
14.11.2008
Seraceddin ÇelebiKayıt Tarihi : 18.11.2008 10:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ölen oğlumun gördüğü son düştür...
Kimden: [email protected] ([email protected])
Gönderme tarihi: 19 Kasım 2008 Çarşamba 23:48:44
Kime: [email protected] ([email protected])
...Cenaze Evindeki Pudralı Yatağın Tanıklığında baslikli siir ile ilgili yeni bir ziyaretci gorusu yazildi: -
--------
dostlarım heey!
kendilerini bulunmaz film aktirisleri sananlar
sizi elinizde eskimeye durmuş bir düşmüşlüğünüz olursa eğer
zaten olacaktır bütün insanlığa yetecek kadar kötü
tanrınız şart kiplerinin o biçimindeyken
eksiltmekten çekinmeyin sakın
en nihayet bir çukur kazar gölgenizi de içine koyarsınız
sonrası mı?
her gün bayram!
güneşi utandırdınız
iyi bayramlar..! '
'Tanrı''nın cehennemi insanlara olan sevgisidir''
--------
Bu mesaji, Antoloji.Com Yetkili Sairi oldugunuz icin almaktasiniz. Yeni bir ziyaretci gorusu yazildiginda size haber verilmesini istemiyorsaniz bunu Yetkili Sair Islem Merkezi'nde Ayarlar sayfasindan yapabilirsiniz. Antoloji.Com Mail Servisi
acısın
acısın ki acıtmayı öğrensin
içine düşün kargayı boğmasını öğrensin
içine düşen kargayı kusmasını öğrensin
sonrasında suyun tadına zaten doyum olmaz :)
biz ise
sapkın ve dertli olabiliriz..*
*Nils Runeberg(gizli su şiirinden)
TÜM YORUMLAR (7)