Yıkadılar Hüseyin’i, koydular musalla taşına
Sıralandılar imamın arkasına ip gibi
Kıldılar namazını Hüseyin’in
Aldılar omuzlara
Yürüdüler kazdıkları çukura doğru
Ağlıyordu babası tabutun en önünde
Sarılarak kalan tek oğluna
Ağıt yakıyordu anası
Genç yaşta tabuta giren oğluna
Ayıpmış gibi ağlamak
Saklıyordu gözyaşlarını
Üç yaşındaki kızıyla dul kalan karısı
Açtılar tabutun kapağını
Beyaz kefeniyle uzattılar çukura boylu boyunca
Daha dün kızıyla uçurtma uçuran Hüseyin
Sessiz sedasız yatıyordu çukurun dibinde
Toprak atmaya başladılar Hüseyin’in üstüne
Soğuk mezarı soğuk toprakla doldurdular
Gömdüler soğuk ölümü
Anlamıyordu küçük kız neler olduğunu
Bakıyordu babasının mezarına
Bir daha nasıl uçurtma uçuracaklarını düşünüyordu belki
Herkes açtı ellerini havaya
İmamın okuduğu duaya
Amin dediler
Birde üzülme dediler anasına karısına
Sanki kolaymış gibi üzülmemek
Ayrıldılar bir bir mezarlıktan
Anası , babası, en son da karısı
Toprağın altında bir başına bırakıp gittiler Hüseyin’i
Şiir Kapıyı Çalınca kitabından
Kayıt Tarihi : 3.6.2020 21:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!