gizemsi durumları anlamak ne de zordur
ve sade kelimelerle hayat ne kolay değil mi?
mesela aklın almaz, atların neden vurulduğunu
hatta seni neden pervasızca sevdiğimi
bilmezsin sen cemrelerin de neden düştüğünü
sen kolaya alışıksın, kolay da sana
acıtasıya yokluğunu kana kana içerek
niçin bunca zaman uzaklarda kaldığımı
sana ulaşamaz olmanın amansız zorluğunu
ve ılık nefesinin yorgun ruhumdaki yoğunluğunu
lal olmuş dilim nasıl anlatır senin paslı ruhuna
söyler misin bana sevgili
anlatsa da anlar mısın?
peki ya piçleşen kirli duygularımın
ıslak tenine yayılan gizli arzularını
kan ağladığım o dipsiz zamanlarımın
karanlık tünellerinde ruhunla sevişmelerimi
riyadan uzak hayali dokunuşlarımın
kör düşlerimi insafsızca yaralamalarını
hisseder miydin o kaybolduğum çağlarda
ve seni bir an bile olsun niçin unutamadığımı
anlar mıydın sevgili?
biliyorum gayret boşuna, boşunadır zahmet
sen var git yine o akılsız başının yoluna
al kolunun altına bomboş ve kirli bohçanı
duygu bahçelerinin etrafında sevgi dilen sefilce
hiç tanımadığını sandığım şeyi bulmak için
yakarışlara dur Mevla’ya, bence
doğrusu ben de hiç anlamamışım ya seni
ve aslı asla sevgi olmayan özgün sevgini
oysa sevgi zora mahkûmdur, zor da güce
bu güç yürek gücüdür o da sende yok
boş sözlere artık karnım tok
cemreler neden düşer
sen, bunu düşün!
05.02.2012- İstanbul
Müjdat BilginKayıt Tarihi : 5.2.2012 19:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Müjdat Bilgin](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/02/05/cemreler-neden-duser-sevgili.jpg)
Hem de 'öfkeyi celbeden' bir acı...
Her veda bu kadar etkilemez şüphesiz... Neden olan unsurlar belirler acının şiddetini... Tercihler, yeğlemeler dokunur sevene...
Ve nasıl sevdiğinde 'gönle cemre' düşer, yakarsa seveni.. Ayrılık bir başka yakar... Kavurur...
Ve işte o son cemredir...
Şiiri ve sizi kutlarım Müjdat Bey...
En güzel aşk hikayeleri bile, hiç ummadığınız bir anda bitiverebiliyor.Aslında siz, o aşk için sonsuzluk atfetmişsinizdir. Bittiğinde ise, şakaklarınızı zonklatan bir baş ağrısı ve müteakiben dizlerinizin bağının çözülmesidir. Kalbinizdeki boşluktan hiç bahsetmek istemiyorum.
İnsanız işte...Denizdeki dalgalanmalar gibi, hayatta da dalglanmalar olacaktır. Karadaki bu sanal dalgalar, bizleri ummadığımız bilmediğimiz boşluklara atacaktır. Önemli olan şiirinizde de belirttiğiniz gibi, Mevla’ ya sığınmaktır sanırım......Güzel şiiriniz için sizi tebrik ederim.
Şairden şimdiye kadar şiiirlerinde okumadığım 'incitici' bir yaklaşım 'giden sevgliye'..... Belli ki kendi de çok incinmiş.....
Saflar ayrılmış..... ilgi alanları da..... yolları da..... Ama yine de şiirin dili 'daha nahif' olamaz mıydı diye de düşündüm doğrusu Müjdat Bey.....
Saygılarımla..... iyi akşamlar......
TÜM YORUMLAR (35)