Ne kadar da uzak görünüyor bizden kayın ağaçları
Yalnızca uğultularıyla avunmak mümkün şu günlerde
Üstelik ilkyazın kirazları çiçeğe durmuş
Yakaladığını içine çekercesine kaynıyor toprağın dimağı
Bir imbattır ki sarılacak başka dal da yok
Dostlar, dostlarımız selam gönderiyorlar
Kıvılcımlar çıkıyor
Küçük kıvılcımlar, ani, gösterişi utangaç
Öyle kıvılcımlar, öyle kıvılcımlar ki karıncadan hallice
Bir ekmeği nasıl taşırsa
Nasıl ezildiyse yıllar boyu
Öyle öfkeli, öyle kuvvetli
Tuttular dirseklerimizden
Kekremsi bir buğuya saldılar bizi
Topukları çıplak taşlar
İnce bileklerin acılı serzenişleri arasında kaldık
Kalakaldık ziftten bozma bir gecenin boynunda sarhoş
Parmak uçlarımız bile dokunamaz mı birbirine
Bir sancımanın, kan yüklü bir sancımanın kapı eşiğine dikilmişiz
Ağır kokular içinden süzülüyor
Turuncu bir ağustosu vuruyor burnumuzun devrilmek üzere olan direklerine
İnsanlık en kızıl hâliyle savuruyor hançerini başaklara
İncecik bir baharı kucakladığına kim inanır şimdi?
Kim savunur dişleri arasına sıkıştırdığı çitlembikleri?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!