Kıştayım...
Dağlardan uzaklara dalıyorum
Gökyüzünün masmavi boncuğuna bakıp
Yârime beyaz gelinlik dikiyorum
Kıştayım baharı bekliyorum
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Cesim Hocam, kıymetli eserlerinizin devamını bekliyoruz.
“Sonsuz rahmet muştusundan,
Cemrenin kokusunu alıyorum.”
Mısraları, tadına; doyulmayan bir rü'yânın son mısraları, bir şehrâyinden arta kalan son parıltılardır. Uzun bir hikâyenin hatm-i kelâmıdır.
Ayin-i şerifdir, semaidir, bestedir, şarkıdır; Acemi bir müsteşrik edâsıyla uzaktan seyrettiğimiz bir mânâ ikliminin şifresidir.
Bilen bilir, bilmeyen bilmez!
Tebrik ederim, yolunuz açık olsun Cesim Bey…
tebrik ederim.
Tebrikler güzel bir çalışma.
Bana ancak ayakta şairi ve şiiri alkışlamak düşer. şairi ve şiiri kutlar, saygıyla selamlarım.++
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta