Cemileydi adı
Cemo gelin diye çağrılıyordu
Bol çocuklu bir evin içerlek odasında
Genç yaşında iki büklüm olmuş bir kadın
Dalgın dalgın yığılmış çamaşırları katlıyordu
Sefil yalnızlığı/kadınlığı/nın ezikliği içinde
Geçmişini düşünüyordu
Sevdiği/sevildiği/günleri anımsadı
Hafifce gülümsedi
Sonra yitip giden hayallerinden sıyrılıp gerçeğe döndü.
Evlendirildiği kişinin
Tensel ilişkilerinden duyduğu acılar….
Daha onaltısındayken evlendirmişlerdi
Yaşı büyük beyni küçük parası bol bir adamla
Nasıl olsa alışırsın
Belki zamanla da seversin demiştiler
Belki alışmıştı ama asla sevmemişti sevememişti
Onun yaşamı yavrularından ibaretti
Eşinden aldığı tensel acılarını
Çocuklarında ki ruhsal sevgiyle unutuyordu.
Radyodan türküler dinliyordu
Kendine en uygun hüznü istek yaparak
O,azıcık sevgi arıyordu
Azıcıkta olsa o sevgi
Belkide ısıtacaktı yüreğini
Donmuş damarlarından kan yürüyecekti sevgiyle
Ama nafile
Taşlaşmışyürekte sevgi bulamamıştı.
ORHAN ERDOĞAN
Kayıt Tarihi : 14.8.2015 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Cemile çocukluk arkadaşım dı.Yarım asır sonra karşılaştığımızda "CEMİLE CEMO GELİN"olmuştu
Farkındalık yaratan şiiri kutluyorum.
"Kader" diye diye katledilen kadınlar, analar, kızlar...
Söylencesi devasa bir şiir.
Ve bu hikaye burada bitmemeli, şair.
Söylenmemişler söylenmeli artık...
Çok teşekkürler duyarlılığınıza.
Saygılarımla.
Bazen umutların umutsuzluğa döndüğü
Bazen beklentilerin tam tersi
Yada
Aldanış .....ne dersen de..adına
Sonu hüsranla biten.
Yıllar yıllar öncesiydi.
Benden aşağı yukarı 10 yaş büyük ağabeyimin okuduğu kitapları ben ilkokula gittiğim ilk yıllarda okumaya başlamıştım. Bunlardan ikisi de Kemal Bilbaşar’ın CEMO ve MEMO adlı romanlarıydı.
Anadolu insanını, kasaba ve köy hayatının zorluklarını anlatıyordu. Geleneklerin, zorla evlendirmelerin, kadının yaşadığı ve çektiği çilelerinin adeta bir aynası gibiydi eserler.
Tabii aradan çok yıllar geçti.
Şu anda ne kahramanlarını, ne de konusunu tam olarak hatırlıyorum Cemo’nun.
Sanırım Orhan Bey bu romandan etkilenerek yazmış olmalılar şiiri. Öylesi hikâyemsi bir esinti var şiirde.
Sosyal bir konu.
Bazen çözülmesi zor olan meseleleri zaman çözüyor sanki.
Hissetmek ve şiirleştirmek…
Taaa 60’lı yıllardan 2016’lı yıllara.
Unutulmayan “Çocuk gelinler (!)”…
Bilmem hangi sebepten –babası, kardeşi, yakın akrabası tarafından- katledilen gencecik kızlar…
Kutluyorum Orhan Bey.
TÜM YORUMLAR (63)