Bir yiğit göçtü
Ardından Ne kervan kaldı, ne küheylan
Yüklenmiş sırtına, ızdırabını çektiğin onca bedelsiz yük,
Ne yiğit kaldı nede kuşanmış Zülfikar şimdi
Sırata giderdin oysa hesabın büyük,
Ne cevaplayacak sözün kaldı ne bakacak gücün,
Elinde kırılsada artık cihattadır zülfikar,
Ölsende gam yeme doğrular sana minnettar,
Isırsa bile dilinden kara kanatlı kargalar,
Zaferin davandır unutma dostum.
Eğdir kıldan ince boynun ilahi Rahmana,
Artık çık aklımdan, çık gecelerimden
Hesabını veremediğim nedenler, sorularla dolu
Çık gönül yuvamdan, çık hanemden
Sensizliğin ederi, içimde kanayan yara
Tutsak bırakma kendine, kır bu aşk zincirini
Ben hale ilk günkü gibi, sarmaşık sana
Ah o gözlerin; hangi sonbahardan kalma nem taşıyor?
Yıllar geçmiş üstünden demlendikçe değeri artıyor.
Dur ağlama, yâr ağlama, uğratma beni aşkın gazabına!
Nasip dediğin yerdeyim, uzatma bu aşkın sürgününü
Bu sürgünde ben bir yana sen bir yana
Aman diyordu Yakup Yusufumu benden ayırmayın
Seven sevilen den ayrılmaz kurbanım.
Pas tutmaz sevgi Züleyha'nın bekleyişin den belli Zahirde ya bekleyen yada beklenen ol,
Aşk denen o demde bir bardak çay misali ol da yanında şekerden mahrum olma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!