Kimilerinin gözünde deli, kimilerinin gözünde meczup, kimilerinin gözünde de bir veli idi.
Cemil Emmi. Ama kim hangi gözle bakarsa baksın, tüm şehir halkı ona hürmette, asla bir kusur işlemezdi.
Yaz ve kış, kuşağına bir iple bağladığı, kalın çuha şalvarını ve eski gömleğini giyerdi. Omzundan indirmediği, küçük boya sandığı ile kâh mahalle aralarında, kâh çarşı aralarında dolanırken görülürdü.
Güçlü, kuvvetli bir yapısı olmasına rağmen, sürekli dalgın ve tefekkür halindeydi.
Kayserinin, bir evladı olan Cemil Emmi, hiç evlenmemişti. Talas ta, yaşlı annesiyle otururdu.
Genellikle, Talas tan Kayseri’ye yaya gelir ve Cuma namazlarını, merkez camilerinde kılardı. Cemil Emmiyi fark edenler, hemen etrafına dolarlar, onun hayır duasını almaya gayret gösterirlerdi. Ona yaklaşmayı başaranlar, kendi halleriyle ilgili, sorular sorardı.
Cemil emmi, bu insanlarla konuşur ve cebinden hiç eksik etmediği, ince tel yüzüğü ve mavi boncuğu vererek, hediyeleşmek olgusuna katkı yapardı.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta