Torunumdur Sare’dir
Gözleri pek karedir
Dertlerime çaredir
Dedesinin güzeli
Kitaplara meraklı
Yetmiş iki mezunları kuş olup da uçtular
Altı yıllık rüya bitti gözlerini açtılar
Hepsi yavru on birinde toplanmıştı alanda
Kimbilir ki hangi kader yazılmıştı alında
İzmir Samsun Mersin uzak yollardan
Bir küçük bahçeye doldu kardeşlik
Elli yıllık yüzler hiç değişmez mi
Cilavuz’dan bize kaldı kardeşlik
Sevgi topu oldu yaş sanki on beş
Dünya kurulalı size yoldaşım
Dile gelip soran sözüm ağacım
Bilseniz değerim’ dostum kardeşim
Huzurla dolduran güzüm ağacım
Ulu adam selam durdu tek bana
Köyüm nerden gelir nere gidersin
Sırrını çözmeye çalıştım senin
Sen kazan ben kepçe dolandım durdum
Dibine ermeye çalıştım senin
Ayağın’ ilk basan nereye basmış
Yüreğin eline aklın başına
Desem ki haydi gel al köylüm köylüm
Okumuş insanın bakma yaşına
Erdemin yanında kal köylüm köylüm
Benlik denizinde yüzenlerden kaç
Hazırmış yangınlara kendine güveniyor
Mevsim kurak olsa da her şey yerli yerinde
Fakat birden bir şeyler tam tersine dönüyor
İşte olan oluyor ülkem ateş içinde
Sen orda ne yaparsın öylece Osman Pepe
Kusursuz güzelsin ey ahu dilber
Yüzüne bakınca içim açılır
Ölçülü hesaplı yaratılmışsın
O mavi gözlerden nasıl kaçılır
Saçların dökülü omuzlara dek
Ne yazmak istersin deli gönül sen
Cılavuz’a dair bir sözün mü var
O günler rüyaydı daha görülmez
Unutulmaz gider mezara kadar
Kazanmak okulu hayaldi bana
Dağlar taşlar dört bir yana kök salmış
Varıp başka ele geçilmez dağlar
Ulu tanrı eteğine taş almış
Atmış memlekete seçilmez dağlar
Gabandan kurtuluş yok dağlar taşlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!