CEMALIM
Şen olasın Ürgüp Dumanın gitmez.
Kır atım acemi Konağı tutmaz
Oğlum Ahmet küçük yerini tutmaz
Cemalım Cemalım algın Cemalım
Alkanlar içinde kaldın Cemalım.
Şirifim* Şirifim gelin Şirifim,
Hayrullah’ı mı aldın gelin Şirifim
Ürgüp’ten de çıktığımı görmüşler.
Kıratımın sekişinden bilmişler.
Başkadı’nın Pınarına inmişler
Beni öldürmeye kara vermişler
Cemalım Cemalım algın Cemalım
Alkanlar içinde kaldın Cemalım.
Şirifim Şirifim gelin Şirifim,
Hayrullah’ı mı aldın gelin Şirifim
Cemal’ın giydiği ketenden gömlek.
Al kana bulanmış don ile göynek*
Yiğide yakışırmı acelsiz* ölmek.
Cemalım Cemalım algın Cemalım
Alkanlar içinde kaldın Cemalım.
Şirifim Şirifim gelin Şirifim,
Hayrullah’ı mı aldın gelin Şirifim
*Şirif---Şerife isminin yöremizde söylenişi
*Göynek kaputtan dikilen gömlek içine giyilen giysi. Şimdiki atlet ine karşılığı
*acelsiz----eceli gelmeden yöre ağzı
Kayıt Tarihi : 16.4.2008 18:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rahmetli Refik Başaran(bu soyadını Ankarada M.N. Selçuk,Müzeyyen Senar la birlikte verdfikleri konser sonrası Atatürk bizzat vermiştir) bu türküyü değerli araştırmacı yazar rahmetli İsmet Aksoy un babaları Hayrullah Aksoy un sohbet arasında “yahu Refik bi türkü de bize yak demesi üzerine yakılır. Türküde ismi geçen Hayrullah bizzat Hayrullah Aksoy ş Şerife Aksoy ise İsmet ağabeyin anneleri rahmetlidir. Yani Cemal’ın eski eşi Cemal kimdir? Ürgüp ün Üzengi çayı boyunca Söveşe,Damsa,Cemil.Mustafapaşa köy ve kasabaları vardır işte Cemal bu köylerde yaşamış bir Anadolu yiğididir.Şerife hanımla evlidir Osmanlının son zamanları Cumhuriyetimizin ilk Kuruluş yıllarında tabii ki eşkiyalığın düzensizliklerin varolduğu bir dönemde. Cemal Cumartesi günleri kurulan Ürgüp pazarına ürettiği ürünü götürüp satar bunlar kayısı üzüm veya elma türünden meyvalardır. Ürgüpten ikindi vakti dönen Cemal,Başkadı Pınarı mevkiinde kendisine pusu kurulduğundan habersizdir.bizim çevrede böyle ünlü çeşmeler çoktur Başkadı Pınarı, Vali çeşmesi,Paşabağı pınarı gibi bu pınara yaklaştığında düşmanları çapraz ateşle Cemal’ı öldürürler. Tabii kara haber çabuk duyulur Şerife hanım da duyar bütün memleket ağlar ağıtlar yakılır. Sonra zaman geçer şerife hanım dünürcülerinden Hayrullah bey le evlenirler. Bu türkü takriben 1930 yıllarında yakılmıştır ve o tarihlerde Şerife hanım da sağdır ve türkü yü her dinlediğinde iki gözü iki çeşme ağlar. Bu yörenin bir eğitimcisi olarak kaybolup gitmesini istemedim işte size Cemalım türküsü işte hikayesi
Hicvini iyi anladım ben de aldım nasibim.
Hallacı gördü isen 'enel Hak' beyanında.
Derimi katre katre yüzdürmeye talibim..... Hisari
PİŞEK, BİTSİN TIFILLIK
Gönlümüz çok geniştir, yeterki saygı olsun
Sev diye buyuruyor, Habibi'yle Sahibim.
Gönül köprüsü kurak, şeytan saçını yolsun
Sevdim sevildim diye, düşünemem galibim.
Sevmek boyun borcumuz, saygı huzurun şartı
Mesafe tanımıyor, yürekteki ılıklık...
'Hak' alınıp satılmaz, 'Orda' görürüz kartı
Eyvallah can gardaşım, pişek! bitsin, tıfıllık.
Mevlana diye diye, nutuk atan beylere
Yunus'ca gülümserim, ÇALAB'ım var ÇALAB'ım
Hacıbektaş diyerek, öz'de dönmeyenlere,
Islah etsin bizleri, yalnız budur Cevabım.
Yorgun Yağmur! Rahman var, sana düşeni sevmek
Sakın yıkma bir gönül, ömrünü ziyan etme...
Kırık kalpler sahibi, nasip etsin hep vermek
Alanlardan olup da, sonra kav gibi tütme.
Adana, 17.04.08 Yorgun Yağmur
umarım beğenilir Tevfik Gardaşım... selam ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (1)