Soğuk ve yalnız bir zirveye tırmanıyorum
Tıpkı kendim gibi
Sıcak ve coşkulu bir sahile yürüyorum ardından
Sen gibi değil mi?
Yürekleri derin insanlar yaşar burada
En derinden seslenen umutları şahit
Alınların en aklarına bu kavruk insanlar sahip
Parlamasından sebep boğazındaki helal lokma
Kapısı çalınsa da vakitsiz
Bir gün koşacağız el ele seninle,
Geriye hiç bakmadan.
Hiç görmediğimiz evleri görünce
Önlerinden geçerken
Gözbebeklerinde korkak bir titreme.
Sözleştiğimiz yerdeyim bekliyorum seni
Bi' söğüt ağacının altındayım
Köprünün köşesindeki
Seni beklerken yazıyorum bu satırları
Defterimi saklıyorum bardaktan boşalan yağmurdan
Kirlettiğim defter yağmurla temizlenecek diye ödüm kopuyor
Toy görünümlü sevda çekirdekleri
Düşseydi eğer toprağına süzülüp
Açacaktı kim bilir hayata gözlerini
Dokunmaya uzanarak göğe doğru
Yükselecek , yükselecekti.
Pencerelerden göğe bakarken anlamadım ne gördüğünü
Hiç bakmadım da göğe, sırrı nedir diye
Gözlerinin nereye kaydığı umrumda değildi çünkü
Onların bana dönmesini bekledim sadece
Gözlerin gözlerime değince de kaçtım, mecburdum
Beyaz ve ıslak bulutlar altındayım
Bitmeyen kışın içinde bi' yerde
Nefesim bitmeye yakın son seferlerinde
Ciğerlerim yanıyor her içime çekişimde
Yüreğimde takat kalmadı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!