Yıllar yılı oldu, senden dünyaya doğru giden
bir tramvaydayım.
Hangi dizene rastlasam, etinle kemiğinle,
yükünle yanımdasın.
Şiirle, sözle, umutla ve direnmekle geçiyor zaman.
Kurulan her masada bir mısra döküldü
dilinden gönüle.
Herkesi dize getire getire,
yaşamdan ölüme,
sevmekten bugüne,
çocuğundan, anneme.
Sen, o mağarada titreyen evsiz barksız çocuk!
Ettiklerine bak: Şimdi aşklarıyla, sustuklarıyla
sevda sözleriyle, her gece tütüşüyle;
kök söktürüyor belaya, aşksızlığa, korkaklığa
ve tüm kaçışlara!
Anlamın ilk ağlayışından bu yana
yeryüzünde sayfa sayfa belirdi sanki.
Çorak topraklarda bir oyana bir bu yana
savrulduğunda, dünya karşında durdu da
sen meydan okudun be Cemal'im SÜREYA.
Yandığından yana yana tuttun kalemi.
Taştın, yollardan, caddelerden, seslerden
sığdıramadın kendini.
Öylece durup hayatın ortasında,
demedin mi?
"Yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi."
Kayıt Tarihi : 5.1.2020 22:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!