Sıra sıra dağlar karşımda durdu
Felek kesti yolu umut yoruldu
Gönlümde açılan güller kurudu
Derman ol derdime bekletme beni
Ayrılık yazılmış alın yazıma
AKTIN DA GİTTİN
Ölüme kadardı yeminin andın,
Beni kandırdın da, sen nasıl kandın
Yıllarca aşkına muhtacım sandın
Son defa yüzüme, baktın da gittin
Suskunluğum bir çığ gibi büyümekte yüreğimde
İnan ki artık taşıyamıyorum.
Bir şeyler anlatmak istesemde kendime
Suskunluğumu kimselere anlatamıyorum.
Hatırlarmısın, bunları sen anlatmıştın bana
Şiir yazmak için, aldım kalemi
Kelime yetmedi, yazmaz çilemi
Benim garip gönlüm, sensiz diye mi?
İçime bir hüzün, doldu bu gece.
Hasretin ateşiyle, yanıyor içim
Merdiven dayadık otuza,
Bir eş bir koca lazım.
Şerefle taşırım soyadını
Hayatımın sonuna kadar.
Genç olursa büyütürüm kucağımda,
Yaşlıysa bakarım ömür boyunca
Akşamın hüznü iner dalga dalga
Tel örgüler arasında siner duvarlara
Kapanırken demir kapılar ardı sıra
Hasretlik çöker üzerime tüm ağırlığınca
Ah derim şimdi bir vesile olsa
Bu gece son gecemiz,
Doya doya sarılmak istiyorum sana
Yarın gece düğünüm var
Bir başka yatak da uyanacağım sabaha.
Kolay değil anacığım
Başlamak yeni bir hayata
Bana bir şarkı söyle, hüzzam makamı olsun
Çal Ali Muradım çal, gönül kederle dolsun
Kokla yamadığım gül, bırak dalında solsun
Çal Ali Muradım çal, gönül kederle dolsun.
Ne adı var ne sanı, kim bilir kim nerede
Bu gün çeşme başında
Karşılaştık kasabın karısıyla
Ağzını yaya yaya anlatıyor
Dört posta yapıyorlarmış yatakta.
Söylermisin neden biz
Sırt sırta yatıyoruz yatakta
Sen
Güleceksin,oynıyacaksın bu düğün senin
Belki seveceksin ama mutlak sevileceksin
Sen mutlu bir dünya kurarken kendine
Ben seni düşünmeyeceğim düşünemiyeceğim.
Sen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!