Belirli bir güne ait istatistikleri incelemek için gün seçebilirsiniz
ŞİİR ADI
HİT
- 
36 
- 
4 
- 
4 
- 
5 
- 
23 
- 
1 
- 
6 
- 
1 
- 
39 
- 
2 
- 
13 
- 
1 
- 
8 
- 
7 
- 
2 
- 
9 
- 
35 
- 
17 
- 
3 
- 
4 
- 
4 
- 
4 
- 
8 
- 
3 
- 
6 
- 
6 
- 
3 
- 
4 
- 
2 
- 
7 
- 
5 
- 
4 
- 
5 
- 
6 
- 
5 
- 
5 
- 
1 
- 
2 
- 
2 
- 
1 
- 
7 
- 
2 
- 
2 
- 
7 
- 
3 
- 
3 
- 
2 
- 
1 
- 
7 
- 
2 
- 
6 
- 
5 
- 
9 
- 
47 
- 
3 
- 
151 
- 
2 
- 
1 
- 
5 
- 
5 
- 
1 
- 
1 
- 
2 
- 
1 
- 
5 
- 
1 
- 
1 
- 
1 
- 
2 
- 
1 
- 
1 
- 
1 
- 
2 
- 
2 
- 
6 
- 
2 
- 
1 
- 
9 
- 
3 
- 
1 
- 
3 
- 
4 
- 
2 
- 
8 
- 
3 
- 
37 
- 
1 
- 
2 
- 
4 
- 
2 
- 
5 
- 
4 
- 
1 
- 
241 
- 
14 
- 
7 
- 
21 
- 
11 
- 
4 
- 
2 
- 
31 
- 
1 
- 
1 
- 
2 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
1938 yılında Samsun’da doğdu. Babası merhum Mehmet Safi, annesi merhume Ayşe Safi'dir. Öğrenimine Sakarya İlkokulu'nda başladı. Samsun Sanat Okulunda son verdi. Cemal Safi evli ve üç çocuk babasıdır. İlk şiirlerini Orhan Gencebay besteledi. 1990 yılında, Rüyalarım Olmasa, 1991 yılında, Vurgun adlı bestelerin güftekarı olarak iki yıl ard arda yılın şairi seçildi. 1990 yılında müzikli bir şiir kasedi çıkardı. 1993 yılına kadar yazdığı şiirleri, Vurgun adlı ilk kitabında yayınladı. İkinci şiir k ...




- 
  
 
Mehmet Dogan
 
 
- 
  
 
Yakup Bektaş
 
 
- 
  
 
Ahmet Koçak
 
 
Tüm YorumlarŞiir çıkarsız yazılır.......başarmış.
ÜstadYattığın yer nur mekanın cennet olsun inşallah..
Kalemi yüreği kuvvetli merhum rabbim gani gani rahmet eylesin inşallah
1994 de tanıdım onu Ankara Aydınlık evler Kovan sokaktaki bürosunun önünde kapıya dayanmış sigara içiyordu. Gazeteden gördüğüm için Cemal Safi siz misiniz ? dedim Panikler gibi oldu sonra konuya girdim. şiire ilgim olduğunu kendisinin yazdıklarını çok beğendiğimi bir gün onun gibi şair olmak i ...